İslam anlayışında Müslümanların doğruları ve ilkeleri olur.
Çıkarları ise kimseye zarar vermeyen doğrular ışığında ki toplumsal kabullerdir.
Çıkarları olan ülkeler ise sömürür, emek çalar, çıkarları adına insan katleder.
Sömürge düzeni yüzyıllar boyunca bu şekilde çalışır. Batı anlayışının ürünüdür.
İslam Medeniyeti ise sömürgeci değildir, özgürlükçüdür, paylaşımcıdır.
Güçlüyü değil, haklıyı ve mazlumu üstün tutar.
Bu yüzden dolayı Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere gibi yeni Dünya düzeninde başarılı olamamıştır.
Kimsenin diline, dinine, ırkına, müdahale etmemiştir.
Yer altı yer üsüt zenginliklerini sömürmemiştir.
Tabi ki de yaptığı insanidir, vicdanidir.
Dış politikada 180 derecelik manevralar sonrasında hemencecik "Devletlerin dostluğu, düşmanlığı olmaz, çıkarı olur canım!" diyerekten bu büyük
dönüşleri savunmaya çalışan arkadaşlar!
Evet, Batı'nın dayattığı diplomasi dilinde söylem doğrudur.
Amma velakin bizler İslam Medeniyetini savunuyorsak, bu söylem medeniyetimizle bağdaşmaz
'Çıkar' kelimesi kadar zalimce bir kelime yoktur.
İnsanı kör eder, gerçekleri göremez doğruları söyleyemezsin.
Maazallah büyük imtihanı kaybettirir insanoğluna.
Çıkarın uğruna (Irak ve Libya) komşunun mahvolmasını kabul edemezsin.
Bunun adına çıkar diyemezsin.
Çıkar kardeşim, öyle bir çıkar ki; sen bile nasıl çıktığını ancak çıktığında anlayabilirsin.