Çirkin Saldırı

Abone Ol

 

Aslında bu hafta çok önceden hazırladığım ama sürekli değişen gündemden dolayı ertelediğim ‘Yaren Gösterisi’ başlıklı yazımı yayına verecektim. Son rötuşları yapıp hazırladım ki, talihsiz bir saldırının haberini aldım. Sözcü 18 sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Vedat Beki sokak ortasında güpegündüz şehrin en işlek caddesinde bir saldırıya maruz kalmıştı.

 

Beki, uzun zamandan beri sahip olduğu ve yönettiği site ile Çankırıdan haberler veren kulağı delik bir arkadaşımız. Yazdığı haberler öyle etkileyici oldu ki, artık Çankırıda onu tanımayan kalmadı gibi.

 

Kendisi ile bir veya iki kere yüz yüze görüşmüşlüğüm vardır, ha keza telefonla da görüşmem olmuştur sınırlı sayıda. Sosyal demokrat bir görüşe sahip olduğunu bildiğim arkadaşımızda, bu görüşe sahip insanların müzmin hastalığı olan halka mesafeli olmak,  onlara tepeden bakmak, kibirlenmek durumları (İstisnalar ve kendini geliştirenler hariç) var mıdır, yok mudur bilemiyorum, çünkü Beki’yi yakinen tanıyan birisi değilim sadece yazılarından tanıyorum.

 

Kendisi hakkında kesin bir kanaat sahibi olmadığımdan dolayı yakın bir zamanda ısrarına rağmen sitesinde yazmam hususundaki teklifini kibarca reddettmiştim.

 

Vedat Beki sitesinde genellikle Şehrimizde meydana gelen yolsuzlukları, arsızlıkları çekinmeden yazan bir arkadaşımız. Hataları yokmudur? Elbette her insan gibi onun da hataları olmuştur. Ben de dahil olmak üzere medya da yazanlar da hatalar yapabilir. Hataların düzeltilmesi için kanunlar çıkartılmış, düzeltme, tekzip ve dava açma konusu zarar gördüğüne inananlar için bir hak olarak tanınmıştır.

 

Vedat Beki’ye yapılan saldırı sıradan bir saldırı olarak gözükmemektedir. Daha önce benzer bir saldırı Çankırı Televizyonu internet sitesi yöneticisi Şevket Koç’a da yapılmıştı. Benimde bir müddet yazılarımın yayınlandığı bu sitede, tıpkı Sözcü 18 sitesinde olduğu gibi yapılan yolsuzlukların arsızlıkların üzerine gidilmişti. O zaman da Şevket bey saldırıya uğramış, daha sonra dosya kapatılmıştı.

 

Yapılan her iki saldırı da bilinçli ve planlı yapılan bir saldırı olarak gözüküyor. Çünkü hedeftekiler yasal yollara başvurup hak arama tercihinde bulunmuyor veya bulunamıyor. Tahminim o dur ki Vedat bey tam istim üstünde ve haramzadelerin zıkkımlanacakları veya paylaşacakları pasta bayağı büyük. Seçimlere çok yakın bir zamanda zarar görüleceği açıkça belli olan bu saldırıyı organize etmek akıllıca bir iş değil. Anlaşılan haram insanın sadece kalbini karartmıyor, daha sonra beynini ve gözünü de karartabiliyor.

 

Vedat beye ulaşan bilgilerin içeriğini bilmiyorum, ama bana da zaman zaman mesaj yolu ile vatandaşlarımız tarafından şikayetler iletilir, yapılan yolsuzluklar hakkında bilgiler verilir. Ben şahsen bu bilgileri iyice araştırıp analiz etmeden okuyucularla paylaşmam, çünkü kul hakkına çok dikkat ederim, ola ki muhatabım HAYVAN dahi olsa.

 

Şevket Bey’e yapılan saldırının olduğu günlerde bir Emniyet Müdürümüz vardı ki, tam evlere şenlik. Muhterem aynı zamanda diyemeyeceğim esasında ressamdı. Görev yaptığı yıllarda kim bilir kaç defa sergi açmıştı, hafızam beni yanıltmıyorsa şairlikte vardı zatı muhteremde, yazdığı şiirleri düzenlenen programlarda okur alkışlar yeri göğü inletirdi. Bu icraatlarına en çok sokaktaki serseriler mafya bozuntuları ve hırsızlar sevinmişti, başarılı Emniyet Müdürünün.

 

Sayın Nurettin Akman’ın duyarlılık göstermesiyle daha sonra İlimize atanan iş bilen bir Emniyet Müdürü Sanatkar müdürün yarattığı otorite boşluğunu çakalların anlayacağı dilden giderek gidermiş ve halkımız rahat bir nefes almıştı.

 

Şimdi ise Şehrimize yeni atanan bir Cumhuriyet Başsavcımız var. Allah için bu Savcımızda Ressamlık yok. Ama şairlik var, Tiyatro sevgisi var. Savcımız kısa zamanda bu meziyetlerini sergileme fırsatı buldu, Sanatseverlerimiz rahat bir nefes aldı. Sıkı bir mahalli gazete takipçisi olduğumdan biliyorum, gün geçmiyor ki Savcımıza ait sanat haberleri gazetelerde yer almasın. Acaba diyorum, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İlimizde kültür sanat etkinliklerinin eksikliğini göz önüne alarak mı bir atama yaptı. Yoksa profili düşük müdüre takviye olsun diye mi düşünüldü.

 

Vedat beye saldıran sanık yakalanmış, ama Savcılık talimatıyla hemencecik serbest bırakılmış. Çay kahve ikram edilmiştir eminim de, rahatsızlık verildiği için özür de dilenseydi bari. Dosyanın içeriğini bilmiyorum, ama saldırganla Vedat beyin tarla tapan davası olduğu kanaati mi hasıl oldu, arkasında bir organize çetenin olmadığı hemencecik anlaşıldı mı, yoksa bir cinayet için mi süre tanındı veya Müdde-i Umumi makamının daha önemli işleri mi vardı da biz mi bilmiyoruz, merak ettim doğrusu.

 

Saldırıdan sonra Mahalli Gazetelerin hali pür-ü perişandı. Doğruyol Gazatesi dışında olayı duyan gören olmamış. Paranın tadından mıdır yoksa çetenin korkusundan mı? Orası meçhul.

 

Çete mensupları Vedat Beye saldırmakla kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardır, ama bu namlu er geç kendi kafalarına da yönelecektir. Tarih tekerrürden ibarettir ve İlahi Adaletin tecellisi kaçınılmazdır.

 

Sayın Beki’nin şahsında Basına ve Halkımıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum ve Sayın Beki’ye tekrar geçmiş olsun diyorum.

 

NOT: Önümüzdeki hafta bir aksilik çıkmazsa ‘Yaren Gösterisi’ başlıklı yazımı yayınlayacağım. Görüşmek üzere.