İki yıl önce Bal Liginden küme düşerek adeta tüm varlığıyla çimlere gömülen bir şehrin umudu 1074 Çankırıspor, amiyane tabirle dibi görmüş ve kapanma noktasına gelmişti.
Yaşanan ekonomik sıkıntılar, yönetim belirsizliği, şehrin takımdan ümidini kesip futboldan soğuması kadim şehir Çankırı’ya yakışmayacak düzeydeydi.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki, yıllarca 2. Ligde mücadele eden bir takımı alıp, büyük laflar edip sonra o takımı yok ederek bu şehri profesyonel anlamda futbolsuz bırakanlara da yaşattıkları ve yaşadıkları ayıp yeter diye düşünüyorum.
Kendi konumuz 1074 Çankırıspor’a dönecek olursak; burada da iş insanı Sezai Zehiroğlu’nun hakkını teslim etmek lazım.
Büyük bir cesaret örneği göstererek her anlamda risk aldı ve dipteki bir takıma yatırım yaptı.
Her şeye sıfırdan başladı. Geçmişin kalıntılarından kurtulmak için takımın adını değiştirerek sıfırdan bir takım yarattı.
Bugün Çankırı şehir olarak bulunduğu ligde şampiyonluk hayali kuruyorsa, burada en büyük pay hem ekonomik hem kendi adına risk alan Başkan Sezai Zehiroğlu’na aittir.
Burada tabi ki, takıma ekonomik anlamda destek olan Çankırılı az sayıdaki iş insanlarının da hakkını teslim etmek lazım.
Bu riskler ve emeklerle oluşturulan takım, bugün itibariyle bulunduğu grupta oynadığı 9 maçta aldığı 8 galibiyet ve topladığı 24 puanla 2. sırada.
Eğer lider durumda olan Karadeniz Ereğli maçını biz 2 hafta değil de bu haftalarda oynasaydık bugün lider durumda olan biz olurduk.
Çünkü Karadeniz Ereğli geçen yıldan takım iskeletini oluşturmuş, ilk 11 de oynayan 6 oyuncusu geçen yıldan devam eden yani oturmuş bir takım olarak Çankırı’ya geldi. Bizim takımımız ise sıfırdan kurulmuş bir takımdı ve takım oturmadan 2 hafta K. Ereğli ile oynadı ve tabi ki oturmuş takım alışkanlığı kazandı.
Ligin 2. yarısında deplasmanda Karadeniz Ereğli’yi yenerek bu açığı kapatacağımızı düşünüyorum. Yeter ki, o maça kadar kaybetmeden gidelim.
Dünkü maça gelecek olursak,
Dün Çankırı FK soğuk hava ve ilk yarı rüzgara karşı oynamasına rağmen muhteşem bir galibiyet aldı.
Skordan bağımsız olarak futbolcuların hırsı, kazanma azmi, motivasyonu, özgüvenleri ve her şeyden önemlisi takım olabilme seviyeleri beni çok mutlu etti.
Çetin Hocayı da ayrıca tebrik etmek istiyorum.
Kendisi dahil sıfırdan kurulan bir takımı bugün bu noktaya getirmesi kolay bir şey değil.
Biz ekip olarak her hafta içi antrenmanlara da gidiyoruz. Oyuncuların hocaya karşı saygısı, birbirleriyle olan arkadaşlıkları çok iyi. Takımda oynayan, oynamayan herkes neşeli, hırslı ve hocaya karşı saygısını gösteriyor.
Tabi bunda takımın şu an iyi gitmesinin de payı var ama takımın bu noktada olmasının da ana sebebi de arkadaşlık ve hocaya olan inançtan kaynaklanıyor.
Hoca kazanan takım bozulmaz mantığıyla genelde aynı 11 le maçlara başlıyor. Sadece bu hafta Anıl’ın yerine son haftalarda daha fazla süre vermeye başladığı İsa Fuat Dayı ile başladı.
Çetin hoca İsa’yı 6 numarada, Necdet ile birlikte kullanırken 10 numarada Emre Babuşçu’yu oynattı.
Hem İsa Fuat, hem de Emre çok iyi oynayarak Çetin hocayı haklı çıkardı.
Ama maçın yıldızı tartışmasız takımın dinamosu Necdet Diker’di.
Necdet hem defansif, hem ofansif olarak mükemmel oynadı ve attığı 2 golle güzel futbolunu taçlandırdı.
Takıma tek tek baktığımızda görevini yapmayan oyuncu yoktu ama Mustafa ve golcümüz Canberk hem oynadıkları futbol hem golleriyle yıldızlaştılar.
Canberk, ligin başındaki görüntüsünün aksine daha güçlü, hırslı, özgüvenli ve son vuruşları daha iyi, bu da gol krallığında onu attığı 9 golle zirveye taşıdı.
Dün özellikle sağ ayağının dışıyla attığı 2. gol tam bir golcü vuruşuydu.
Kazanılan penaltı atışında ise topu muhteşem oynayan ama çok gol kaçıran Mustafa Değirmenci’ye bırakması ise onun ne kadar karakterli bir futbolcu olduğunu gösteriyordu.
Mustafa’ya ayrı bir parantez açmak istiyorum. Müthiş güçlü. Denemekten, koşmaktan bıkmıyor, yorulmuyor. Dün Taha’nın ortasında vurduğu yarım röveşata gol olsaydı belki de sezonun en güzel golü olarak tarihe geçecekti.
Kendisi çok kaçırdı ama Canberk’e ve Barış Dede’ye al at şeklinde yaptığı asistler muhteşemdi.
Diğer futbolcularımıza gelirsek, Kalede kaptan Mücahit güven veriyor. İki stoperimiz Ahmet Ünver ve Rıfat havadan iki kule gibi geçit vermiyor. Rıfat oyunu başlatmakta da gayet başarılı.
İki bekimiz Ahmet Aktaş ve Bülent İnönü gösterişsiz ama faydalı futbollarıyla takıma faydalı olmaya devam ediyorlar.
Taha göze hoş gelen futbolunu asistlerle süslemeye devam ediyor.
Dün Çetin Hocanın skoru aldıktan sonra oyuna aldığı Murat Mazlum, Ali Avcı, İsmail, Barış Dede ve Yeber Yunak görevlerini yaparak hazır olduklarını gösterdiler.
Sözün özü, Çankırı FK dün oynadığı futbol ve attığı birbirinden güzel gollerle şampiyonluğu ne kadar istediğini seyircisine gösterdi.
Bu arada ilginç bir not; Yahşihanspor maçına kadar Çankırı FK’nın attığı 16 golün tamamını Canberk, Mustafa ve Taha üçlüsü atmıştı. İlk defa bu üçlü dışında bu hafta Necdet ve Barış Dede gol atarak bu istatistiği bozmuş oldu.
Çankırı seyircisi de soğuk havaya rağmen tribünde yerini alarak 90 dakika boyunca takımını destekledi.
Sayın Vali M. Fırat Taşolar, her zaman olduğu gibi seyircilerin arasında maçı izledi ve takımı destekledi.
Çankırı FK, hafta içi mesaisinde 27 Kasım 2024 Çarşamba günü deplasmanda ASD Eflanisporve 1 Aralık 2024 Pazar günü ise Çankırı Atatürk Stadı’nda kendi saha ve seyircisi önünde Bartınspor ile karşı karşıya gelecek.
Bu iki maçtan alacağımız 6 puan hayale giden yolda büyük bir ivme kazandıracak bize.
Her iki maçta da mavi beyazlı temsilcimize başarılar diliyorum.