‘Uydu Kent’ güzel uyutuldu kent!

Abone Ol

Çankırı coğrafi açıdan tepeler arasında bir çanağa sıkışmış bir yerleşim yeri.

Bu nedenle şehrin gelişimi oldukça yavaş ilerliyor.

Şehrin hangi yöne doğru gelişmesi gerektiğine hala karar verebilmiş değil yetkililer.

Daralan ekonomisi, dönmeyen ticaretin zayıflığını sokağın nabzını tutan her kişi rahatlıkla görebiliyor.

Öğrenciye bağımlı bir şehirden ticareti artırmak ve ekonomiyi canlandırmak için tek umut sanayi istihdamını artırmaya bağlı.  

Şehre sıcak para girmesi konut sayısıyla birlikte çalışan nüfusu şehirde tutabilmekten geçiyor.

Çünkü şehirde konut sıkıntısı ve yüksek kiralar can yakacak noktaya geldi. 

İktidarı ve yerel yönetimi ile halkı rahatlatacak konut hamlesi ise bir türlü gelmiyor yada getirilmek istenmiyor(!)

Bugün Ankara’dan Çankırı’ya birçok memur servisinin geliyor olması sizce üzücü bir durum değil mi?

Şehrin önünü açacak hamleler nedense gelmiyor.

****       ****     ****

Şöyle filmi biraz geriye saralım isterseniz…  

Tarih 15 Ekim 2015, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankırı’da bulunan Sumitomo Rubber AKO Lastik Fabrikası’nın açılış merasimine katıldı.

520 milyon dolarlık yatırımla Çankırı ekonomisi büyük bir ivme kazandırması beklenen fabrika, şehirde büyük bir heyecana yol açarken Erdoğan işçilerin dertlerini de dinledi.

İşçiler en büyük sıkıntılarının konut olduğunu dile getirdi.

Çankırı Belediye meydanında otobüs üzerinde halka seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’ya TOKİ tarafından 10 bin konutluk uydu kent sözünü verdi.

Dünya lideri Erdoğan’ın üzerine söz olur mu?

Lakin burası Çankırı, burada her şey olabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millete verdiği söz, kudretli (!) siyasilerimizin elinde Çankırı’da havada uçup gitti.

Uydu kenti bırakın yapmayı adı seçimlerden seçimlere anılır oldu.

****       ****     ****

Yerleşik düzenciler AKP’li sabık başkan İrfan Dinç’in başında bulunduğu dönemin belediyesine Mercedes hediye ettiler. 

Çankırı şehir estetiğini bozan en yüksek binaları yaptılar.

Başka firmaların alamadığı katları, onlar ustaca almasını bildi.

İmara uygun komşu binaların gökyüzünü görmesini bile engellediler.

Bu kayırmacılığa karşı şehirde yükselen muhalif sesler, siyasilerimize sinek vızıltısı gibi geldi.

Yetmedi, Kastamonu - Çankırı karayoluna çekme mesafesi 15 metre olması gerekirken, karayolu kenarına 4 metre mesafeye bina kondurma becerisini sağladılar.

Şehrin girişini beton binalarla berbat ettiler.

Baktığınızda Süleymanlı köyü arazisinde olduğu gibi her şey yasaldı.

Lakin bir şehre atılabilecek en büyük kazık, yasal bir şekilde atıldı.

Uydu kent yapılması için TOKİ’ye bedelsiz devredilen arazi, ihale ile yine bu hediye Mersedesciye geçtiğini öğrendi kamuoyu.

İşler her şey ‘parasıyla değil mi’ mantığıyla ilerledi.

Yine hortumlar ekonomik sıkıntılarla boğuşan halka bağlandı.

Gazeteciler sorunca ne kadar basitçe çıkıverdi bu sözler.

Vali Ayaz’ın dediği gibi her şey prosedüre uygun, her şey yasaldı. 

Oysa kolayca söyleniveren söz, lastik fabrikası işçisinin ucuz kira umudunu gömecek kadar ağırdı..

Ama şehirde hala hastane yeri bulunamazken, kalp krizi geçiren hastalar Ankara yolunda ecel terleri dökerken, bu yasallık açıkçası Çankırı siyasetinin bittiğini gösteriyor.

‘Sahipsiz memleket’ sözü yine geliyor düğümleniyor dudaklarımızda.

Karamsar tablo çizmek istemem ama bir çıkmazın, bir girdabın içerisinde sürükleniyor şehrimiz.

Şehrin önünü açacak siyasi irade ise sosyal medya siyaseti ile günü kurtarmanın derdinde.

Şehrin ekonomisi can çekişirken çok güzel fotoğraf çekiliyorlar.

Çok güzel bakıyorlar.

HES patladığında Kızılırmak’ta sarı çizmelerle göremediğimiz siyasilerimiz,  Kastamonu Bozkurt’tan görüntü veriyorlar. Bozkurt'a gitmelerinin doğru olduğunu da ekleyerek belirtmek istiyorum.

Bu şehrin hakkını korumak için mazbata verdiklerimiz, uydu kent arazisi elimizden uçarken çok güzel seyrediyorlar.

Asgari ücretli evini geçindirmek için üç kuruş nasıl kazanırımın hesabın yaparken, şehrin konut ihtiyacı karşılanamazken, bu yasallık çok incitici değil mi?

Şehirde hazine arazisi kamu yararına halkın ortak kullanımına bırakılması gerekirken, şehrin her yerini betonlaştıran hediye Mercedescinin satın alması traji komik değil mi?

Şimdi o araziye Tuz Fabrikası yapılacağı söyleniyor.

OSB’ler çarpık sanayileşmenin önüne geçmek, tarım arazilerini korumak için kurulmadı mı?

Bakalım yaptım oldu mantığıyla oraya yapılacak bir tuz fabrikası; tatlıçay havzasını, tarım arazilerini, sulu tarımı zarar verebileceği düşünülecek mi?

Gıdanın öneminin arttığı günümüzde buraya fabrika yapılmasına kim izin verecek? Şehre yeni bir kazık atılacak mı? Takipçisi olacağım.

****       ****     ****

Yazımın sonunda yine filmi biraz geriye saralım,  2019 yılına gidelim…

Tarih 28 Mart 2019. Mahalli İdareler seçimleri öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumlu AK Parti İl Başkanlığı önünde otobüs üzerinde mitink gerçekleştirmişti.

Yine bildik konuşmanın sonunda 'müjde!' diyerek, Çankırı’ya 3 bin konut sözü verilmişti.

Çay paketide dağıtmışlardı.

On bin konut sözü bir çırpıda 3 bin konuta indi ama üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen halen yaprak dahi kımıldamadı.

Kurşunlu’da, Çerkeş’te, Atkaracalar, Korgun, Orta, Şabanözü ilçelerin de halkın ucuz konut ihtiyacı TOKi tarafından fazlasıyla karşılanırken, Çankırı’da uydu kent hayali başka bir bahara kaldı.

Reisin sözü üzerine yeni bir söz daha söylendi.

Ve bu söz üzerinden tam 6 yıl geçti.

2023 yılı hedefinden Çankırı fazlasıyla saptı.

Şapkadan tavşan çıktı.

Anlayacağınız ‘Uydu Kent’ diye diye,  güzel uyutuldu kent!