SAĞLIK

Prematüre bebeği hayata bağlamak için İstanbul’dan geldi

Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’nde bir ilk yaşandı. 26 haftalık erken doğumla bin 150 gram ağırlığında dünyaya gelen ve kalp ameliyatı olması gereken bebeğin İstanbul’daki hastaneye nakli riskli olunca, İstanbul’dan doktor Balıkesir’e gelerek bebeği hayata bağladı.

Abone Ol

Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’nde bir ilk yaşandı. 26 haftalık erken doğumla bin 150 gram ağırlığında dünyaya gelen ve kalp ameliyatı olması gereken bebeğin İstanbul’daki hastaneye nakli riskli olunca, İstanbul’dan doktor Balıkesir’e gelerek bebeği hayata bağladı.

Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesinde Yeşim Serpen Bilen ve Abdulbaki Bilen çiftinin 26 haftalık ve bin gram ağırlığında doğan pramuture bebekleri için hastane yönetimi seferber oldu. Yeni Doğan Uzman Doktoru Atika Çağlar, bebeğin kalpten çıkan iki büyük atar damar arasında açıklık olduğunu tespit etti. Medikal tedaviye cevap vermeyen bebeğin İstanbul’a transferi riskli olacağı için ameliyatın Balıkesir’de yapılmasına karar verildi. Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü ve Hastane Başhekimliği devreye girerek İstanbul Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ali Rıza Karaci’nin Balıkesir’e getirilerek yatak başı ameliyat yapması için gerekli olan koşullar sağlandı. 26 haftalık ve bin 150 gram ağırlığında doğan Alp Ege Bilen bebek, Karaci’nin başarılı kalp ameliyatı ile yeniden hayata tutundu.

Gerçekleştirdiği operasyon hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ali Rıza Karaci, "Ben İstanbul’da çalışıyorum. Ancak özellikle bir vaka için davet edilmem üzerine buraya geldim. Küçük çocuklarda, düşük doğum ağırlıklı erken doğan bebeklerde sık görülen bir rahatsızlık bu. Genellikle yeni doğan bebeklere arkadaşların verdiği ilaçlarla düzelen bir rahatsızlık ancak düzelmediği takdirde son çare olarak cerrahiye başvuruluyor. 4-5 kez ilaç tedavisini Doktor Atike hanım yapmasına rağmen bebeğimiz bu tedaviye cevap vermemiş. Ben de Atike hanımın daveti ile cerrahi tedaviyi bebeğin yatağının başında yapmak üzere buraya geldim. Genelde bu tür bebekler ülkemizde yaygın olmamasına rağmen, dış ülkelerde en güvenli şekildeki çözümü kendi yattığı hastanede yatak başında ameliyat yapılmasıdır" dedi.

Yaklaşık 1 kilo civarında doğan bebeğin başka bir ile naklinin çok riskli olduğunu söyleyen Karaci, "Bunların transporteri çok zor. Yaklaşık 1 kilo civarında bir bebek. Bunun uçak ambulansla başka bir ile götürülmesi, oradan havaalanından hastaneye götürülmesi riskli. Ailesinin gelmesi de sıkıntılı iş olduğu için bunların en iyi sonuçları hastanın kendi yatağında, kendi hastanesinde opere edilmesidir. Bulunduğumuz hastanede yattığı yoğun bakımda ameliyathane şartları yoğun bakım dönüştürülüyor. Burada bu şartlar müsait olduğu için buraya geldi ve ameliyatına da gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.

Bebeğin kalp ile akciğer arasındaki damarının kapanmaması üzerine ameliyat kararı aldıklarını söyleyen Prof. Dr. Ali Rıza Karaci, "Kalple akciğer arasında bir damar var. Bu damarın normalde kapanması gerekiyor. Anne karnındayken bu damar genelde açıktır. Onunla çocuk yaşar ama erken doğduğu için bir şekilde hâlâ anne karnındaki hayat devam ediyor şeklinde oluyor. Kalpte basit bir şekilde göğüs boşluğundan girerek bu damarı bir metal kliple kapatıyoruz. Solunum cihazına bağlıydı uzun süredir. İnşallah 3-5 gün sonrada solunum cihazından ayrılabilecek" dedi.

Yeni Doğan Uzman Doktoru Atika Çağlar ise 26 hafta ve bin gram doğan bebeğin, kalpten çıkan ana damar arasındaki açıklığının ilaç tedavisi ile geçmediğini belirterek, cerrahi müdahele gerektiğini dile getirdi. Çağlar, "Normalde hocamızın da bahsettiği gibi kalpten çıkan iki ana damar arasında bir açıklık oluyor doğmadan önce. Doğduktan sonra bunun kapanması gerekiyor. Fakat pramature olan bebeklerde bu damar genellikle açık olarak doğuyor ve çoğunlukla ilaç tedavisiyle düzeliyor. Bizim bebebiğimizde ilaç tedavisini 4-5 kez denememize rağmen hiç bir şekilde tedaviye yanıt alamadık. Ameliyat olması gerekiyordu. Çünkü bu damarın açıklığı ile bebeğin yaşaması mümkün değil. O yüzden ameliyat olması gerektiği için ve biz de çocuk kalp damar cerrahisi olmadığı için 112 ile sevk talebinde bulunduk. Fakat bu bebeklerin normalde yerinde yani yatak başında ameliyat olması en uygun olanı. Çünkü bu bebekler nakili kaldıramıyorlar. Yani 112 ile başka ile gidip tekrardan buraya gelmeyi kaldıramıyorlar. Bizim bebeğimiz de bu şekildeydi stabil olmadığı için. Biz de Ali Rıza hocamızla irtibata geçtik ve sonrasında da hocamızın çalıştığı hastaneden izinlerin alınması ile ilgili İl Sağlık Müdürümüz, Kamu Hastaneler Başkanımız, Başhekimimizin katkıları ile buraya transferini sağladık. Ve yaklaşık 1 saat süren operasyon sonucunda bebeğimiz sağlığına kavuştu. Ben Ali Rıza hocaya ve tüm bunu sağlayan büyüklerimize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

34 gündür yoğun bakımda olan ve sağlığına her geçen daha da kavuşan Alp Ege Bilen bebeğin annesi ise stresli geçen günlerin ardından büyük bir mutluluk yaşadığını söyledi. Kendisi de Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi genel yoğun bakım servisinde hemşire olan anne Yeşim Serpen Bilen, yaşadığı stresli süreci anlatarak şunları söyledi: "Doktor hanım bize oğlumuzun PDA’sının açıklığının medikal tedavi ile kapanmadığını ve bunun için dış illere sevk olması gerektiğini söyledi. Biz biraz tedirgindik açıkcası. Farklı ilde nerede konaklayacağız, ne yapacağız diye düşündük. Sonra tekrar doktor hanım bize ulaştı ve istanbul’dan sevk olması için birkaç hocamızla görüştüğünü belirtti. Balıkesir’den İstanbul’a gitmek ortalama 4-5 saat. Bebeğimizin bunu kaldırabileceğini düşünmedik açıkcası. Sonra doktor hanım İstanbul’da bir doktorumuzun olduğunu ve hastayı kuvözün başında ekibiyle birlikte ameliyat ettiğini söyledi. Tabi çok mutlu olduk bu duruma. Araştırdık doktor beyin daha önce gittiği illere baktık, başarılı ameliyatlarını gördük çok mutlu olduk. Tekrar böyle bir avantajı böyle bir imkanı bize sunduğu için Atike hanıma, Doktor beye, Başhekimimize, hemşirelerimize ve tüm personellerimize teker teker teşekkür ediyoruz."

Bebeğinin bu ameliyatın gerçekleşmemesi durumunda hayatını kaybedebileceğini söyleyen anne Yeşim Serpen Bilen, "Çok stresli bir durum bu. Bebekten ayrı kalmak, sürekli durumunu sorgulamak çok zor bir durum açıkçası. Bebek için de, bizim için de, ailelerimiz için de çok zor ve yıpratıcı bir durum. Doktorumuz buraya gelmeyip nakil ile bebeğimiz gitse belki yolda hayatından olabilirdi. Başka bir ilde kalmak için bizim açımızdan zor olabilir. Burada hem kendi evimizde, hem bebeğimiz hareket etmeden kuvözün başında böyle bir imkan sağlandı. Bu konuda mutluyum gerçekten" dedi.

Baba Abdulbaki Bilen ise bebeğine sağ salim kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Eşim hastanede çalıştığı için konulara biraz daha hakim. Eşimden ve hocalarımızdan bilgi alıyordum. Bu süreçte baya yıprandık. 33 gün gibi bir süre oldu. Ama çok şükür Atike hanımın da desteği ile böyle bir imkanın olduğundan haberdar oldum. Daha sonra haberleri araştırdığım zaman hocamızın Trabzon gibi bazı illerde bu ameliyatı yaptığını gördüm. Böyle bir imkanı bize sağladıkları için bu işte emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum. Çok mutlu olduk gerçekten. Bebeğin bundan sonraki gelişimi ve ilerlemesi için bu ameliyat çok gerekliydi" şeklinde konuştu.