KÜLTÜR

Geçmişten günümüze “Çankırı Halk İnanışları” eser haline getirildi

Dr. Münir Cerrahoğlu’nun “Çankırı Halk İnanışları” kitabı Ihlamur Akademi tarafından yayımlanarak raflardaki yerini aldı.

Abone Ol

Dr. Münir Cerrahoğlu’nun “Çankırı Halk İnanışları” kitabı Ihlamur Akademi tarafından yayımlanarak raflardaki yerini aldı.

Kitabın müellifi Dr. Münir Cerrahoğlu, “Çankırı Halk İnanışları” eserinin dört yıllık bir çalışma ürünü olduğunu belirterek eserle ilgili Çankırı Postası Haber Merkezimize şu bilgileri verdi: 

Çankırı halk kültürünün önemli bir şubesi olarak gördüğümüz halk inanışlarının yok olmaması, unutulmaması için yola çıktığımız bu çalışmayla, halk inanışları ile ilgili yaşayan kültür öğeleri derlenmiş, kayıt altına alınmış, halk inanışları ile diğer kültürel unsurlar arasındaki ilişkileri belirlenmek suretiyle eser hâline getirilmiştir. Çocukluğu ve gençliği Çankırı’da geçmiş biri olarak çalışma alanının dili ve kültürünü yakından tanımamın çalışma ruhuna ayrı bir mânâ, esere ise zenginlik kattığını belirtmek isterim.

“Çankırı Halk İnanışları” kitabımızla Çankırı halk inanışlarının tarihî ve kültürel zeminini yakalamaya çalıştık. Eski Türk inanışlarıyla günümüz Türk inanışlarının paralelliğini bu şekilde sağlayabileceğimizi düşündük. Hayatın geçiş dönemlerini, yöredeki inanış ve pratikler çerçevesinde değerlendirerek eski inanışlarımızla benzerliklerini bulabildiğimiz kadarıyla tespite çalıştık. İnanışların bir takım fonksiyon ve motifleri değişime uğrasa bile kendisine şekil vererek günümüze kadar ulaşması, onların en güçlü yanlarındandır. Bu yüzden İslamiyet öncesi Türk halk inanışlarının büyük bir bölümünün Çankırı’da devam etmesi, Şamanizm döneminde uygulanan birçok pratikle, yörede yaşayan insanların uyguladığı pratiklerin örtüşmesi kısaca Orta Asya’dan izler taşıması şaşırtıcı olmamalıdır. Bu anlamda Çankırı özünden çok fazla ödün vermeden, kimliğini koruyan bir yapıdadır diyebiliriz. Yöre halkı asıl kaynağı konusunda kesin bir bilgiye sahip olmasa bile uyguladığı pek çok pratiğin Türk inanışlarına ait eski form ve işleyişlerine ait olması, günümüzün değişen her türlü düşünce ve yaşantı tarzına rağmen eski inanış kalıplarını koruması, eski inanışlarla günümüz halk inanışları arasında kurduğu yapının ne denli güçlü ve güçlü olduğunun önemli bir göstergesidir diyebiliriz.

Çankırı Halk İnanışları kitabımız giriş ve on dört bölümünden oluşmaktadır. Bu bölümler ise şu başlıklardan oluşmaktadır: Geçiş dönemi halk inanışları ve uygulamaları, gök cisimleri ve tabiat olayları ile ilgili inanışlar, ağaçlarla ilgili inanışlar, hayvanlarla ilgili inanışlar, su, ateş ve taşlarla ilgili inanışlar, türbelerle ilgili inanışlar, tabiatüstü varlıklar ilgili inanışlar, sihir ve büyü ile ilgili inanışlar, ev, eşik ve ev eşyaları ile ilgili inanışlar, halk takvimine ve kutsal zamanlara bağlı inanışlar, halk hekimliği, sağaltma ocakları ile ilgili inanışlar ve uygulamalar, hayvan hastalıkları ve halk veterinerliği ile ilgili uygulama ve inanışlar, insan uzuvları ile ilgili inanışlar ve diğer inanışlar şeklindedir.

Çankırı halk inanışları üzerine yapılan en kapsamlı çalışma olduğuna inandığımız bu eserin, mükemmel ve eksiksiz olduğu kanaatinde değilim. Çankırı halk inanışlarının temel dinamiklerini ve yerel özelliklerini ortaya koyan bu kitabın, bilim dünyasına, Çankırı halk kültürüne önemli bir kültür hizmeti olduğuna inanmaktayım. Elinizdeki eserin halk inanışları ve Çankırı halkbilimi konusunda yapılacak çalışmalara açısından bir örnek teşkil etmesini, bu alanla ilgili yapılacak bilimsel çalışmalara katkı sağlayacağını ümit etmekteyim. Bu çalışma ile Türk millî kültürüne ve Çankırı halk kültürüne küçük bir katkıda bulunmuş olursam, kendimi mutlu sayacağım. Son olarak uzun ve yorucu çalışmalarım sırasında desteklerini esirgemeyen eşim Rabia Adeviye’ye çocuklarım Emir İmran’a, Zeynep’e ve Büşra Nur’a teşekkür ederim. 

Eserimizin Çankırı halk kültürüne ve bilim dünyasına hayırlı olmasını diliyorum.