SAĞLIK

Çankırı'da yerin metrelerce altında sağlık arıyorlar

Çankırı’da Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH hastaları, Hititler’den kalan ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında tedavi ediliyor.

Abone Ol

Çankırı’da hayata geçirilen proje çerçevesinde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH hastaları, Hititler’den kalan ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında tedavi ediliyor. 

Çankırı’da, Çankırı Valiliği, Çankırı Belediyesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Çankırı İl Sağlık Müdürlüğü, Çankırı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Çankırı Özel Karatekin Hastanesi, Tuz Rehabilitasyon ve Sağlık Turizmi Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Çankırı Şubesinin işbirliği ile hayata geçirilen ‘Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’ KOAH hastalarına umut olmaya başladı. Hititler döneminden kalan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarasında, KOAH hastalarına yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Yerin 150 metre altındaki mağara içerisinde, hastaların tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları ve etkin zaman geçirmeleri sağlanıyor. Tuz mağarasında hastalara yönelik, seramik atölyesi, ebru sanatları atölyesi, müzikal, drama, sinema ve şiir, sağlıklı spor, fiziksel egzersiz etkinlikleri gerçekleştiriliyor. 15 gün boyunca devam edecek projenin üçüncü gününde Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastalar tedavilerinin olumlu yönde ilerlediğini söyledi.

"Dünden bu yana geniz akıntısıyla uyanıyorum"

Proje çerçevesinde uygulanan tedavilerin kendisine iyi geldiğini söyleyen Nursel Sümer, “Antalya’dan geliyorum. Üçüncü günümüz. Gayet çok güzel gidiyor. Hastaların arasından ilk olumlu sonuçları ben gördüm. Dünden bu yana geniz akıntısıyla uyanıyorum. Gayet rahatladığımı ve derin nefes alabildiğimi fark ettim. Burada bizimle çok ilgileniyorlar. Mağarada sıkılmamak için sosyal aktiviteler yapıyoruz. Ruhumuzu ve zihnimizi dinlendiriyoruz” dedi.

Tuz mağarasında tedavi olmak için Kırıkkale’den geldiğini belirten Aysun Özdemir, “Kırıkkale’den geliyorum. Çankırı’da böyle bir proje olduğunu duyduk. Burada 15 gün bir kamp şeklinde tedaviye geliyoruz. Bugün üçüncü günümüz, inşallah her şey daha güzel olacak” diye konuştu.