ÇANKIRI POSTASI/ÖZEL: Restore çalışmaları ile yeniden ayağa kaldırılma girişimleri devam eden Çankırı Mevlevihanesi'nin 1912 yılı tarihli Osmanlı dönemine ait kazıtılan mührü ortaya çıktı.
Türk- İslam kültürü içinde önemli yer tutan Mevleviliğin Çankırı'da ki son postnişini Hasip Dede'nin Rumi 1330 (1912) yılında kazıttığı mühür Ulaş Yıldırım’ın özel koleksiyonundan çıktı. Çankırı araştırmaları ile tanınan Çankırı Postası köşe yazarımız Metin Yılmaz'ın ortaya çıkarttığı belgeye göre; yeni tercüme edilen mühürde 'Kengiri Mevlevîhânesi Postnişini 1330¨ yazıyor. Yine Ulaş Yıldırım özel koleksiyonundan çıkan bir diğer mühürde ise Hasip Dede'nin Samsun Postnişinliği yaptığı döneme ilişkin bilgiler yer alıyor. Diğer mühürde ¨Samsun Mevlevîhânesi Postnişini Esseyid Şeyh Hasan-Hüseyin Hasip Dede 1330¨ bilgisi yer alıyor.
Aşağıda yer alan Osmanlı Türkçesi ile yazılan 1 numaralı mühür Çankırı Mevlevihanesine ait. 2 numaralı mühürde ise Samsun Mevlevihanesi mührü yer almaktadır.
Kolleksiyoner Yıldırım, mühürlerin bir müddet Ankara’nın İtfaiye semtinde antikacılık yapan dedesi Sefa Çöğendir’in vefatından sonra bıraktığı emanetlerin arasından çıktığını ifade etti.
Çankırı'da Selçuklu döneminden ayakta kalan tek yapı özelliğini taşıyan Darül Hadis'in arka avlusunda halen restorasyon çalışmaları devam eden Mevlevihane'nin son Postnişini (şeyhi) Hasip Dede’nin mührünü ortaya çıkması yerel tarih açısında önemli bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Çankırı Mevlevihane’sinin son şeyhi Hasip Dede, 18 Ağustos 1912 ‘de göreve başlamıştır. 30 Kasım 1925 tarihli “Tekke, Zaviyelerle Türbelerin Kapanmasına ve Türbedarlıklarla Bir Takım Unvanların Yasaklanmasına Dair Kanun’a” kadar görev yapmıştır. Bir öğretmen ve sanatkar insan olarak Çankırı'nın aydınlanmasına önemli katkılar sağlayan tasavvuf erbabı Hasip Dede önderliğinde, Balkan savaşı yıllarında, diğer Mevlevihaneler gibi, Çankırı Mevlevihane’si de her türlü maddi ve manevi yardıma iştirak etmişlerdir.