Ilgaz Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu, Turizm Fakültesi adıyla yeniden kurulurken Çankırı’nın turizmle özdeşleşen Ilgaz isminin kaldırılması başta Ilgaz olmak üzere Çankırı’da büyük tepki topladı.
Üç yılı aşkın hizmet süresinde önceki dönemlerde kurulmuş olanların dışında yeni bir fakülte ve yüksekokul açamayan Rektör Çiftçi, ancak mevcut okul ve fakültelerin adını değiştirerek veya bölüm nakliyle yeniden kurulmuş gibi sunum yaptığı okullara bir yenisini eklemek isterken, Ilgaz ilçesine ve dolaylı olarak Çankırı halkına nasıl bir zarar verdiğinin farkına gelen tepkiler üzerine varacaktır.
Yapraklı ve Kızılırmak adıyla yıllar önce kurulmuş olan yüksekokulların adını değiştirdiğinde hiçbir tepkiyle karşılaşmamış olması ona bu cesareti vermiş olmalı.
Batı Karadeniz Bölgesinin en yüksek dağı Ilgaz adı, sadece adını verdiği ilçenin değil Çankırı’nın ulusal düzeyde temsilinde sembolik bir ad olmuştur.
Bu sembolik adı ilköğretim sıralarından geçmiş bütün Türkler “ Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın” sözleriyle başlayan çocuk şarkısıyla dillerine pelesenk ederek Ilgaz’ı dolayısıyla Çankırı’yı ülke sevgisi bilinciyle bütünleştirmişlerdir.
Günümüzde bütün yerel birimler kendi adlarını ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtmak için sembolik bir anlam arayışındayken, sembolleşmiş bir adı kaldırmak kabul edilecek bir durum değildir.
Bu aynı zamanda Üniversitenin bir ilçe ve ile sunacağı katkının da önüne geçmektir.
Üniversite, tescillenmiş bu adın arkasındaki mevcut kültür ve turizm potansiyeline bilimsel katkı sunduğunu gösteren somut örnekler yerine ad ve yapı değişikliğiyle neyi amaçlamaktadır?
Geçen zaman somut olarak göstermedi ama önümüzdeki zaman umarız gösterecektir.
Rektör Çiftçi’nin Yapraklı ve Kızılırmak adlarının yanı sıra Türkiye’de çok az ve genellikle köklü üniversitelerde bulunan Edebiyat Fakültesi adını İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesini çevirirken yeni birim açıyormuş gibi reklam yapması herhangi bir tepkiyle karşılanmadığı gibi sosyal medya hesaplarında günlerce paylaşılmıştı.
Kuruluşun itibaren yaklaşık yirmi yıl geçen bir Üniversitenin fakülte dekanlarının büyük çoğunluğunun vekâletle yürütülmesi, akademik idari kadroların birden fazla görev alan aynı isimlerle yapılması; bundan daha fazlası; Hukuk Fakültesi Dekanının Bilgi ve Belge Yönetimi Profesörü ( aynı zamanda Rektör yardımcısı), İslami İlimler Fakültesi Dekanının (aynı zamanda Türkiyat Enstitüsü Müdürü) Halk Edebiyatı Profesörü olmasının Türkiye’de başka örneği bulunmamaktadır.