Artvin Çoruh Tıbbi Aromatik Bitkiler İhtisas Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun,” Çankırı’da tespit edilen 360 bitki türünden 121’i yalnızca bu bölgeye özgü endemik türlerden oluşuyor. “dedi.

Çankırı’nın İç Anadolu’nun karasal iklimi ile Batı Karadeniz’in nemli havasının buluştuğu eşsiz bir geçiş bölgesinde yer alması endemik bitki türlerinin de çeşitliliğini artırdı.

Coğrafi konum açısından bölge, iklimsel çeşitliliğe bağlı olarak, dünyanın pek çok yerinde rastlanmayan tıbbi ve aromatik bitkilerin yetişmesine olanak tanıyor.

Artvin Çoruh Tıbbi Aromatik Bitkiler İhtisas Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, “Son yapılan bilimsel çalışmalara göre Çankırı’da tespit edilen 360 bitki türünden 121’i yalnızca bu bölgeye özgü endemik türlerden oluşuyor. Bu rakamlar, bölgenin doğasının sunduğu şifa ve ekonomik potansiyeli gözler önüne seriyor. Çankırı, eşsiz jipsli toprak yapısı sayesinde sadece yerel değil, uluslararası düzeyde de önemli tıbbi ve aromatik bitki türlerini barındırmaktadır. Bölgedeki kekik, adaçayı, nane, biberiye gibi yaygın türlere ek olarak, sadece bu coğrafyada yetişebilen endemik kekik türleri de mevcut. Bu bitkilerin geleneksel tıpta kullanılması, modern farmasötik ve gıda sektörlerinde yeni ürünlere ilham kaynağı oluyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ercoşkun, bölgedeki bitkilerin kimyasal bileşimleri ve farmakolojik etkilerinin detaylı bilimsel analizlerinin yapılmasının, bu doğal kaynakların sağlık sektörüne ve ekonomik kalkınmaya önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

Çankırı’da zirai don bekleniyor! Çankırı’da zirai don bekleniyor!

Yerel üreticiler ile işbirliklerinin ve AR-GE projelerinin önemine dikkat çeken Ercoşkun, “Günümüzde doğal ürünlere olan talep artıyor. Doğru analizler ve sürdürülebilir tarım teknikleriyle, Çankırı’nın endemik bitkileri hem yerli üretimi destekleyecek hem de uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artıracaktır” şeklinde konuştu.

Ercoşkun, Çankırı’nın geleneksel yemişleri arasında öne çıkan kızılcık, karamuk, alıç ve kuşburnu da, hem besin değeri hem de şifa kaynağı özellikleri taşıdığını anlattı.

Ercoşkun, “Geleneksel tıpta uzun yıllardır kullanılan bu bitkiler, modern bilimsel yaklaşımlarla desteklenirse, bölgenin doğal kaynaklarını daha etkin bir şekilde ekonomiye kazandırma imkânı doğacaktır. Çankırı’nın doğal zenginliklerini korumak, sürdürülebilir biçimde değerlendirmek ve modern teknolojiyle harmanlamak, bölge halkının refahını artırmanın yanı sıra, ülkemizin sağlık turizmi alanındaki konumunu da güçlendirecektir.” diye konuştu.

Ercoşkun, “Bu çağrılar, Çankırı’nın yerel yönetimleri, akademik kurumları ve üreticileri tarafından dikkate alınırsa, bölge – ve ülkemiz – doğal bitki hazinesini uluslararası arenada öne çıkaran, sağlık ve ekonomik kalkınmaya katkı sunan bir merkez haline gelebilir.” mesajını iletti.

Editör: Günnur Şeker