Çankırı’da uzun yıllar han ve otel olarak hizmeti verdikten sonra kaderine terk edilen tarihi Anadolu Oteli’nin yıkımına başlandı.
1990’lı yılların ortalarına kadar Çankırı’ya gelen insanlara önce han, daha sonra otel konseptinde ev sahipliği yapan, korunmaya değer kültür varlığı olarak tescil edilen tarihi Anadolu Oteli’nin yıkımına başlandı.
Merhum öğretmenlerden İskender Ekmekcioğlu’nun vefatının ardından kaderine terk edilen yapının mülkiyet haklarını Mehmet Görgülü adlı girişimci,23 yıl önce satın aldı.
Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna başvuran Mehmet Görgülü, roleve çalışmasını yaptırdığı tarihi binanın orijinaline uygun şekilde projesini kurula onaylatarak yıkım iznini aldı.
Çankırı Postası Haber Merkezimize açıklamada bulunan Mehmet Görgülü, “Burasını 23 yıl önce satın almıştım. Tarihi tescilli bina olduğu için aslına uygun şekilde Otel yapmak istiyoruz. Şu anda yıkımına başladık, yakında da yapımına başlayacağız. 37 yataklı bir otel olmasını planlıyoruz. Altında hamamı, tuz odalarının olduğu eski bir tarihi değerlendirmek, halka hizmet etmeyi düşündük. “ şeklinde konuştu.
Anadolu Otelini orijinal mimarisine uygun şekilde inşa edeceklerini aktaran Görgülü, “ Şu anda yapılan zaten projemizde resimleri de var. Binanın görselinde olduğu gibi olacak. Düzgün daha yeni bina olacak. Çankırı’ya yakışır şekilde halkımıza, dışarıdan gelen misafirlere, güzel bir hizmet vermeyi planlıyoruz. “dedi.
Görgülü, projeyi bürokratik işlemlerinin ilerlemesine göre; 1 yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini belirtti.
Hemen hanın karşısında bulunan Güven Erkek Kuaföründe çalışan Zafer Demir, virane bir şekilde duran yapının yeniden hayat bulması ile bölgeye hareket geleceğini, otelin çevre esnafa da büyük katkı sağlayacağını umduklarını ifade etti.
Çankırı’da Cumhuriyet Mahallesi, Buğdaypazarı ve Belediye Caddesinin kesiştiği noktada bulunan Anadolu Oteli, Gofurun Hanı olarakta biliniyor. Çankırılı bir çok insanın anılarına ortaklık eden tarihi yapının bir bölümü kahve olarak kullanılmaya devam ediyordu. Tarihi Anadolu Oteli, çarşı merkezinin Buğdaypazarı mahallesine doğru kaymasından önceki yıllarda, kış günlerinde erken saatlerde kalkan ve şehre gelen insanların odun sobasında ısınabildiği, sıcak çay ve simit bulabildiği ender mekânlardan birisiydi.
