Çankırı FK, Gerede maçıyla başladığı galibiyet serisine, 55 dakika 10 kişi oynadığı son Taşköprü maçını da 1-0 kazanarak devam etti ve serisini 6 maça çıkardı.

Çankırı FK, ligin ikinci yarısında oynadığı 8 maçta yalnızca deplasmanda lider Karadeniz Ereğli Belediyespor’a 1-0 kaybetti.

Mavi-beyazlı temsilcimiz, bu 8 karşılaşmada 3-0 hükmen kazandığı Suluova maçı da dahil olmak üzere 18 gol atarken, kalesinde yalnızca 4 gol gördü.

Maç sonuçlarına, atılan ve yenilen gol sayılarına bakınca, maçları izleyemeyenler Çankırı FK’nın iyi skorlarla rahat galibiyetler aldığını düşünebilir.

Aslında Sorgun maçı hariç öyle de oldu.

Sorgun maçında, uzatmalarda bulduğumuz 2 golle Çankırı FK maçı kazandı ancak hem tribüne gelenler hem de Çankırı Postası ekranlarından maçı izleyenler, stres ve heyecan dolu 8 dakikalık bir uzatma süresi yaşadılar.

Sorgun ve Hacettepe maçlarında savunmada yaptığımız 2 bireysel hata başımızı çok ağrıtabilirdi. Ancak her iki maçta da takımın skora verdiği reaksiyon ve maçı bırakmadan sonuna kadar mücadele etmesi çok önemliydi.

Hacettepe maçında, takım 1-1’lik skora hemen reaksiyon gösterip devre bitmeden 2. golü buldu ve rahatladı. Ama Sorgun maçında bu reaksiyon süresi uzatmalara kadar gidince 8 dakikalık bir sıkıntı yaşadık.

Son Taşköprü maçında ise, başta da söylediğim gibi 55 dakika 10 kişi oynayan takım, Sorgun ve Hacettepe maçlarının aksine eksik kalmasına rağmen savunmada hata yapmadı.

Aksine, iyi bir takım savunması yaparak İbrahim Zeytin’in uzaktan vurduğu, kaleci Bülent’in hatasıyla ağlara giden golüyle 1-0 öne geçti ve skoru koruyarak 3 puanı aldı.

“Şimdi ya kaleci Bülent o hatayı yapmasaydı ne olacaktı?” diyenler olabilir.

Futbol bir hatalar oyunudur. O zaman ben de “Sorgun maçında bizim defansımız o hatayı yapmasaydı, o maç bambaşka bir yere giderdi.” derim.

Yani, Bülent hata yapmasa biz o golü bir şekilde bulur ve yine kazanabilirdik.

Burada şunu söylemek istiyorum: Sertaç hocanın öğrencileri, maç boyunca iyi oyun oynamıyor gibi gözükse de maçı kazanmayı ve çevirmeyi biliyor.

Bu, bizim pozisyonumuzda mücadele eden bir takım için çok önemli.

Önemli olan kazanmak ve kazanan her zaman haklıdır.

Haftalardır yazıyorum. Bu takımın kadro kalitesi bu grubun çok üzerinde seyrediyor.

Bunu sadece ben değil, bir gazeteci olarak görüştüğüm ve özel sohbetlerde bulunduğum grubumuzdaki diğer takımların hocaları ve futbolcuları da söylüyor.

Yine söylüyorum: Sertaç Gezer, bu ligde daha önce şampiyonluk yaşamış, başarılı ve tecrübeli bir teknik direktör.

Ligin yapısını, oyuncuları ve rakipleri çok iyi tanıyor.

Hepsinden önemlisi, takımını ve stresi çok iyi yönetiyor.

Futbolun sadece sahada oynanan bir oyun olmadığını, çoğu kişinin anlayamadığı Sorgun maçındaki çıkışı ve son Taşköprü maçında şehre verdiği mesajla net bir biçimde gösterdi.

İki mesaj da netti ve yerine ulaştı.

Hoca, Çankırı’ya şu mesajı verdi:

"Biz sahada gerekeni yapıyoruz. 8 maçta 7 galibiyet aldık. Sahada kazandığımız gibi, dışarıda da üzerimize oynanan oyunların farkına varalım. Şehir olarak bu çocukları şampiyonluk havasına sokacak aksiyonları yapıp takımı motive edelim."

Hoca, çok iyi bir taktisyen olmasının yanında, aynı zamanda çok iyi bir psikoloji yönetimine sahip olduğunu gösterdi bize.

Sahadaki oyunun önemi var elbette.

Bu konuda hoca da istediği oyunun sahada olmadığını görüyor ama bu saatten sonra kazanmak her şeyden önemli.

Çankırı Lisesi Futsal Takımı Türkiye finallerinde Çankırı Lisesi Futsal Takımı Türkiye finallerinde

Ve Sertaç hoca kazanmaya devam ediyor. Önemli olan da bu.

Eleştirmek istenirse elbette eleştirilecek çok şey bulunur.

Ama niyetiniz bağcıyı dövmek değil de üzüm yemekse, olanı takdir edip daha iyi olması için elimizden geleni yapmalıyız.

O yüzden sonuna kadar bu takımın ve hocanın yanındayız.

Sahanın dışında, bu hafta üzücü bir olay daha yaşandı statta.

Seyircimiz ve emniyet güçlerimiz arasında, istemediğimiz kısa süreli de olsa bir gerginlik yaşandı. Bu hiç şık durmadı.

Bu durum, Çankırı Valisi Sayın M. Fırat Taşolar’ı üzmüş olmalı ki maç bitmeden stadı terk etti.

Sevgili Çankırılılar, tam da takımımız iyi bir ivme kazanmışken lütfen saha içine odaklanalım ve sadece Çankırı FK’ya destek verelim.

Sevgili emniyet mensuplarımız, hepiniz başımızın tacısınız.

Ama siz de lütfen biraz anlayış, hoşgörü ve empatiyle görevinizi yapınız.

Bir önemli nokta da şu:

Bu takımı bir arada tutan, yağmurdan, çamurdan, güneşten korumak için çatı görevi üstlenen Vali Fırat Taşolar’ı futbola ve Çankırı FK’ya küstürmeyelim.

Bu takımda en çok emeği olan kişi ise şüphesiz Kulüp Başkanı Sezai Zehiroğlu.

Kendisiyle son zamanlarda sürekli iletişim halindeyiz.

Takımının şampiyon olup bir üst lige çıkacağından çok emin olan Başkan Zehiroğlu, bunun için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor.

Takıma destek ve moral için Çankırı’ya gelerek önümüzdeki iki maçta tribünde olacak.

Yani valisi, başkanı, seyircisi, hocası, basını ve takımı bir bütün olduğumuz sürece, hedefe ulaşmak bizim için zor olmayacak.

Haydi Çankırı, asın bayrakları!

Şampiyonluk havasına bürünelim.

Editör: Ercan Şeker