Saadet Partisi Çankırı İl Başkanı Mustafa Ünver; açıklanan asgari ücret ile ilgi bir basın açıklamasında bulundu.
Saadet Partisi Çankırı İl Başkanı Mustafa Ünver yaptığı açıklamada, iktidarın açlık sınırının da altında bir sefalet ücretine halkı mahkum ettiğini belirterek, “Açıklanan son asgari ücret rakamıyla sermayenin dediklerini iktidarın emir kabul ettiğini görmekteyiz. İktidar, maalesef enflasyonun yükünü; asgari ücretlinin, yoksulun, emeklinin, sırtına bindirmiştir. Hakkaniyetle bağdaşmayan bu ücretle halkımızı açlık sınırının da altında adeta cezalandıran iktidara sesleniyoruz. Asgarî değil, insanî bir ücret talep ediyoruz. Milleti ezmemeleri ve alın terine saygı göstermeleri gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz”dedi. Ünver açıklamasının devamında şunlara değindi:
Açıklanan asgari ücret TÜİK'in pembe enflasyonunun bile altında bir rakamdır!
TÜİK'in bütün algı oyunlarıyla gösterdiği % 47'lik enflasyon oranı bile asgarî ücretliye çok görüldü. Halbuki biz bu enflasyonun % 80'lerde hatta daha fazla olduğunu biliyoruz. Biz yoksul kesimi enflasyona ezdirmeme sözünün tutulmadığını biliyoruz. Haftalarca masada hop oturup hop kalkarak bir çözüm için çalışmadıklarını biliyoruz. Ve artık sizin neyi bilmediğinizi de biliyoruz! Siz çarşıyı bilmiyorsunuz, pazarı bilmiyorsunuz, sokağı bilmiyorsunuz, hayatını zar zor sürdürmeye çalışan dar gelirliyi hiç bilmiyorsunuz! Öyle görünüyor ki bir zamanlar hesabı yapılan, bir bardak çay ve simidin fiyatını bile bilmiyorsunuz!
Şimdi soruyoruz: Bu rakamı neye göre belirlediniz? Kimle belirlediniz? Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek? Su parasını kim ödeyecek? Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak?
Bu asgari ücret rakamı yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır.
Sadaka parası bile denemeyecek bir ücretle hayatını sürdürmeye ve evini geçindirmeye çalışan dar gelirliyi açlığa mahkûm eden iktidar; 2025 yılında yoksul kesimin açlıkla mücadelesini daha da katmerli hâle getirdi.
Bir tarafta açlığa, yoksulluğa mahkum edilen milyonlar varken; öbür tarafta rant, ihale, yolsuzluk ve faizlerle servetine servet katanlar bir avuç azınlık var.
Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca emekçinin sesi yankılanıyor:
“Geçinemiyoruz! İnsanca bir yaşam ve emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir düzen istiyoruz.”
Açıklanan asgarî ücret, tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır.
Sabahın erken saatlerinde karanlıkta işe giden işçinin değil, köşeyi kolay yoldan dönenlerin rakamıdır. Okuluna yırtık botla giden çocukların değil, makam aracı için kavga edenlerin rakamıdır. 85 milyonun değil, faiz lobilerinin rakamıdır. Bu rakam işçinin, işverenin değil; Hazine ve Maliye Bakanının rakamıdır!
Talebimiz açıktır. Bizler; Asgari ücret değil, İnsani Ücret talep ediyoruz.
Güzel ülkemizde asgari ücretle veya biraz üstünde çalışan milyonlarca emekçi ve ailesinin kabul etmeyeceği, edemeyeceği bu rakamı biz de kabul etmiyoruz. Açıklanan 22.104 TL asgari ücret rakamı zulümdür. Emeğe zulümdür. Alın teriyle helalinden çalışanlara zulümdür. Alın terine zulümdür. Kiraların % 60, pazar fiyatlarının %100 arttığı bir ortamda çalışana %30 zam vermek şöyle dursun teklif dahi edilmemelidir.
Aziz milletimiz adına buradan haykırıyoruz; bu yanlıştan dönün!
Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, soğuk evlerinde kombi açamaz duruma düşürdüğünüz, çocuğunun beslenme çantasına ekmekten başka bir şey koyamayan milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün. Talebimiz açıktır. Bizler; Asgari ücret değil, İnsani Ücret talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla, başla Aziz Milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz.”