Araştırmacı Yazar Ömer Türkoğlu’ndan Ankara keçisi üzerine ezber bozan bir açıklama geldi.
Kurşunlu Tarih Araştırmaları Derneği’nin “Memleket Sohbetleri” adlı programında “Menzil Merkezi: Karacaviran” başlıklı konuşmasını gerçekleştiren Ömer Türkoğlu, Ankara Keçisi üzerine yaptığı sıra dışı açıklamalar ile dikkat çekti.
Ankara keçisinin esas vatanı Çankırı’dır
Özellikle Ankara ve Çankırı kent tarihi üzerine araştırmaları ile tanınan Ömer Türkoğlu, “Ankara keçisinin esas vatanı Çankırı’dır” dedi.
Çarpıcı açıklamalarda bulunan Türkoğlu, "Ankara keçisi, Ankara sofu diye tabir ettiğimiz hayvanların esas vatanı aslında Çankırı'yla başlayıp bugünkü Çankırı merkezinden bahsediyorum. Çankırı ile Kastamonu arasında kalan doğal alanın olduğunu düşünüyorum. ‘O zaman niye Ankara keçisi deniliyor’ diyecek olursanız, bu işin ticaretinin bağlandığı, sözleşmelerin imzalandığı veya yola çıkarıldığı yer Ankara. Tüccarlar Ankara'da yaşıyorlar. Hatta Ankara'nın bugün kalmadı Voltalin Mahallesi var. Voltalin Mahallesi, Ankara'daki Venedikli tüccarların oturduğu mahalle. Tüccarlar buradan aldıkları tiftikleri İzmir İskelesi'ne yetiştiriyorlar. Özellikle Çankırı civarında yetiştirilen tiftiklerin talipleri daha çok oluyor. Bunu şuradan anlıyoruz. Bir ara bu tiftik serbest bırakıldı. Artık Güney Afrika'da filan yetişmeye başladı. Ama gene de bizimkiler, ‘Tamam, onlar da orada yapsınlar ama biz yolumuza devam edelim. Buradan dışarı çıkarmayalım’ dediler. “ dedi.
Türkoğlu, “Benim Osmanlı arşivinden aldığım ilginç bir belge var. Çankırılı Tiftik tüccarları, sadarete makamına dilekçe veriyorlar. Diyorlar ki, ‘bu yasağı koyun. Bu bizim ekmeğimiz.’ İçlerinde Ermeni’si var, Çankırılı Müslüman Türk vesaire. Hepsi birlikte ama ticaret, kazanç ve işte o vatanperverlik o ayrı bir konu. Osmanlı Vatanperverliği diye bir şey var. Ben Osmanlıcı değilim ama gerçek olan bir şey var. Bir Osmanlı vatanperverliği var. Buna baktığımız zaman, adamlar kendi memleketinin öz değerlerini korumaya çalışıyorlar. Müdafaa etmeye çalışıyorlar. Diyeceğim o ki, Ankara keçisinin rağbet göreni, Çankırı civarında besleneni, büyütülenidir.” ifadelerine yer verdi.
Elimde olsa tarih terminolojisine “Osmanlı aklı” diye bir kavram eklemek isterdim
Tarih terminolojisine yeni bir kabam eklemek istediğini söyleyen Türkoğlu,” Elimde olsa tarih terminolojisine ‘Osmanlı Aklı’ diye bir kavramı yerleştirmek isterdim. Ama bu hangi Osmanlı aklı? On dokuzuncu yüz yıl, yirminci yüzyıl değil. Daha önceki dönemlerin Osmanlı aklı. Her şeyi ölçen, biçen, hesaplayan ve meşveret usulüne son derece saygılı. Nedir meşveret usulü? Akıl almak, fikir almak, şurada hep beraber oturuyoruz. Herkesin bir konudaki fikrini alıp, en aklıselim olanı hayata geçirmek. Buna son derece saygılı bir devlet anlayışından bahsediyoruz.” şeklinde konuştu.
