Çankırı’da şifa kaynağı Çavundur kaplıcaları, 86 yıl önce çıkan gazete haberinde böyle anlatıldı.
Çankırı’nın Kurşunlu ilçesinde yüzlerce yıldır insanların şifa kaynağı olarak gördüğü Çavundur Kaplıcaları, 5 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesinde yer alan haberde anlatılıyor.
Araştırmacılar için en önemli kaynakların başında gelen gazeteler, dönemin şartlarına, sosyal hayatı ve gündelik yaşamına dair değerli izler sunuyor.
86 yıl önce yayımlanan Son Söz Gazetesinde ki haberde, insanların o yıllarda Çavundur Kaplıcalarına tedavi amaçlı rağbet gösterdiği ve kamyon kasalarında kaplıcalara geldiklerini belirtiliyor.
Uzun yıllar boyunca özellikle yaz ayarlında Çavundur kaplıcasına; Zonguldak, Karabük, Kastamonu ve yöre halkının büyük rağbet gösterdiği biliniyor. 2000’li yıllara kadar gerek tren yolu ulaşımını kullanarak, gerek minibüs ve kamyon kasalı araçlarla gelenler bölgede çadır kamplarda haftalarca şifa bulmak için kalıyordu.
Uzun yıllar boyunca devam eden gelenek ise toplumun sosyal yapısı, gelişen ve değişen şartlar nedeniyle son buldu.
Aradan geçen uzunca yılara rağmen Çavundur Kaplıcalarının Türkiye’de ki kaplıca merkezlerine göre geride kalması, gerek sağlık, gerek ekonomik değerine ulaşarak hak ettiği katma değeri elde edememiş olması ise oldukça üzücü bir durum teşkil ediyor.
5 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesinde yer alan haberde şöyle:
Kastamonu'da şifa veren bir kaplıca: Çavundur
Kastamonu (Hususi) Karacaviran'ın Çavundur kaplıcasına Kastamonu, Çankırı, Zonguldak vilâyet ve kazalarından;
hatta köylerden yüzlerce halk gelmektedirler.
Kaplıca, Çavundur tepesinin eteğinde ve Kurşunlu nahiyesine giden Filyos demiryolu hattının altındadır. Çeliği ve sodyumu fazla sular yer yer tepenin üstünden fışkırmaktadır.
Buraya romatizmalı erkekler, kötürüm kadınlar her yerden kamyon kamyon gelirler. İki üç gün kalarak memleketlerine sapasağlam dönerler.
Kaplıcanın etrafında oyma yerlerden sekiz pınar çıkmaktadır ki, mide hastalıkları içinde Almanya'nın Vitter tuzlası kadar şifai tesiri olduğundan buraya ecnebilerden bile hastalar gelmektedir.
Ne yazık ki, sular fenni usullerle havuzlara alınmamıştır ve çayırlığa boşalarak boşa akmaktadır.
Bu iptidai dekorlu kaplıcaya tedaviye gelenler otel bulamadıklarından battaniyeleri sererek yerlerde ve kamyon içinde yatmaktadırlar.