ÖZEL HABER: Çankırı Türkülerine sazıyla sözüyle soluk veren sanatçı Nuri Özkan, “Çankırı Türküleri geleneksel anlamda en çok yaran meclislerinde yaşatılıyor.” dedi.
Çankırı Postası TV’de Genel Yayın Yönetmenimiz Ercan Şeker’in konuğu olan sanatçı Nuri Özkan, Çankırı kültürünün vazgeçilmez unsuru olan Çankırı Türküleri hakkında konuştu. Bağlaması ile birlikte bir çok Çankırı Türküsü ve kendi bestelediği eserleri okuyan Özkan, kültürün önemli miras taşıyıcısı olarak büyük ilgi ile izlendi.
Genel anlamda Çankırı kültürünün köklü ve zengin bir geçmişe sahip olduğunu söyleyen Nuri Özkan, “Çankırı da sonradan oluşmuş, sıradan bir kültür yok. Özellikle halk müziği kültürü ve geleneksel anlamda sohbet gelenekleri, yaren gelenekleri, düğün gelenekleri, diğer mahalli gelenler, bunların hepsi Çankırı’da çok köklü. Çankırı’yı diğer şehirlerden ayıran büyük bir kültür, sinerji var. Daha öncelerde de varmış aslında ama yavaş yavaş azalmaya başlamış. Şimdi Çankırı türküleri, Çankırı’da icra edilen bütün kültürün tamamlayıcısı durumunda. Düğünler olsun, eskiden yapılan erkek gezmeleri, kadın gezmeleri. Bu gezmelere eşlik etmiş yaren kültürümüzün başlıca tamamlayıcılarından birisi halk müziği. “şeklinde konuştu.
Çankırı Türküleri Yaren Meclislerinde Yaşatılıyor -
Çankırı türkülerinin en güzel yaren meclislerinde yaşatıldığını aktaran Özkan, “Halk Müziğinin bana göre yaşadığı alanlardan birisi yaren meclisleri. Yaren meclislerinde Halk Müziği şu an hala icra edilebilir durumda. Ve tam böyle merkezinde müzik. Düğünlerde de baktığınızda müzik tam merkezde duruyor. Tabii uygulamalar eskiye göre şu an düğünlerimizde daha farklı. Ama ‘Çankırı türküleri şu an en çok nerede yaşıyor’ derseniz. Yaren meclislerinde yaşatılıyor. Geleneksel anlamda en çok yaren meclislerinde icra ediliyor.” diye konuştu.
Çankırı sohbetleri ve gezmelerinin Çankırı Türküleri ile yapıldığını vurgulayan Özkan, “Eskiden Çankırı'da gezmeler yapılırmış. Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrasına uzanan bir süreçte. Kale gezmeleri, Taş Mescit gezmeleri, ondan sonra Karaköprü bahçeleri gezmeleri yapılırmış. Erkeklerle, kadınlar ayrı ayrı gezerlermiş. Ve bu gezmeler esnasında erkekler Çankırı Türküleri söyleyerek, bahçelere doğru gider, mahalle aralarında gezerlermiş. O eski Çankırı sokaklarında gezerlermiş. Kadınlar da kendi aralarında toplanıp, kendilerine özel eğlence tarzları varmış. Deflerle ‘Ozan’ denilen kadınlarımız kendi aralarında, kendi mahremiyetler içerisinde çalar, söyler, eğlenirlermiş. Hepsi bunların genel anlamda Çankırı türkülerinden oluşurmuş.” ifadesini kullandı.
Özkan, “Ozan kadınlara ‘Delbekçi’ kadınlar derlermiş. Eskiden tabii yani elektronik cihazlar yok, sesin çok duyurulamadığı zamanlar. İmkânların kısıtlı olduğu zamanlar ama hemen hemen en anlamlı seneleri o senelermiş aslında. İmkansızlık içerisinde çok güzel şeyler ortaya çıkmış. Çok güzel dostluklar, muhabbetler, geleceği güzel yatırımlar yapılmış. Çankırı türküleri bu ortamlarda icra edilmiş. Tabi Ankara iline yakınız, Kastamonu'ya, Kırıkkale'ye, Çorum'a yakınız. Buralardan da duyulan eserler tabii ki eğlence ortamlarında kültür transferleri oluşmuş.” değerlendirmesinde bulundu.
