Çankırı’da sağlık turizmine yönelik Tuz Mağarasında gerçekleştirilen Tuz Terapisi projesi Türkiye’de büyük yankı buldu.

Benzer projelerin kendi illerinde yapılmasına yönelik yerel medyalarda çıkan haberlere Tuzun kitabını yazan Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyes Doçent Dr. Hüdayi Ercoşkun’dan yanıt geldi. Hüdayi Ercoşkun, benzer tuz yataklarının olduğu bölgelerde kanserojen maddeler nedeniyle sağlık turizmi yapılamayacağını, bu nedenle Çankırı tuz madenlerinin sağlık turizmi açısından güvenilir olduğunu belirtti.

Çankırı, tarihi ve doğal zenginlikleriyle dikkat çeken bir il olarak, özellikle kaya tuzu madenleri ile biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı tuz madenlerinde ağır metallerin varlığı, tuz terapisi uygulamalarının güvenliğini sorgulatmaya başladı.

Bu konuyla ilgili olarak, Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, ülkemizdeki bazı tuz madenlerinde bulunan ağır metaller nedeniyle tuz terapisi için uygun olmadığını vurguladı. Ercoşkun, ancak Çankırı tuz madenlerinin sağlık turizmi açısından güvenilir olduğunu belirtti.

“Ağır Metal İçermeyen Tuz”

Ercoşkun, "Tuz terapisi uygulamalarında, tuz madenlerinin kalitesi ve içerdiği mineraller son derece önemlidir. Çankırı tuz madenleri, ağır metal içermemesiyle dikkat çekmektedir. Bu özellik, tuz terapisinin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini artırmaktadır," dedi.

“Bilimsel Analizler Önemli”

Tuz terapisi uygulamalarının güvenliği için bilimsel analizlerin önemine dikkat çeken Ercoşkun, "Analizler, tuz madenlerimizin sağlıklı olduğunu ortaya koyuyor. Çankırı tuzu, doğal mineraller açısından zengindir ve sağlık turizmi için büyük bir potansiyele sahiptir," ifadelerini kullandı.

“Farkındalık Oluşturmalıyız”

Ercoşkun, bu konuda kamuoyunda bir farkındalık oluşturmanın önemli olduğunu vurguladı. "Çankırı'nın sağlık turizmi potansiyelinin artırılması için tuz terapisi uygulamalarının güvenilirliğini ve etkinliğini tüm dünyaya göstermeliyiz. Bu, sadece yerel ekonomiyi değil, aynı zamanda sağlık alanındaki gelişmeleri de olumlu yönde etkileyecektir," dedi.

“Tuz Terapisi Merkezi Kurulmalı”

Çankırı'da tuz terapisi merkezlerinin kurulmasının önemine değinen Ercoşkun, "Bölge, sağlık turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip. Tuz terapisi merkezleri kurarak, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekebiliriz. Bu tür merkezler, sağlıklı bir ortamda tedavi olma imkanı sunarak, Çankırı'nın adını sağlık turizminde duyuracaktır," şeklinde konuştu.

“Baleo Terapisi ve Spelleoterapi ile Güçlendirebiliriz”

Çankırı'da Aile Hekimlerine yeni yönetmelik anlatıldı Çankırı'da Aile Hekimlerine yeni yönetmelik anlatıldı

Ercoşkun, Çankırı’nın sağlık turizmi potansiyelini artırmak için baleo terapi ve spelleoterapi gibi alternatif tedavi yöntemlerinin de bölgeye entegre edilmesi gerektiğini belirtti. "Baleo terapi, mineralli suların kullanıldığı bir tedavi yöntemi olarak hastalara rahatlama ve iyileşme imkanı sunuyor. Spelleoterapi ise tuz mağaralarında gerçekleştirilen bir tedavi yöntemi olup, solunum yolu hastalıkları için oldukça faydalıdır. Bu yöntemler, Çankırı'nın eşsiz doğal kaynakları ile birleştiğinde büyük bir sağlık turizmi potansiyeli oluşturabilir," dedi.

“Halo Terapisi ile Tamamlayıcı Bir Yaklaşım”

Halo terapisinin de tuz terapisi ile birlikte düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Ercoşkun, "Halo terapisi, tuzlu havanın solunmasını sağlayarak solunum yollarını açar ve birçok solunum hastalığına iyi gelir. Çankırı tuz madenlerinde bu terapilerin bir arada uygulanması, sağlık turizmi alanında daha fazla dikkat çekmemizi sağlayabilir," ifadelerini kullandı.

“Çankırı’nın Sağlık Turizmi Geleceği Parlak”

Sonuç olarak, Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Çankırı tuz madenlerinin sağlık açısından güvenli olduğunu ve tuz terapisi uygulamalarının büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. "Çankırı'nın tuz madenleri, hem yerel hem de uluslararası düzeyde sağlık turizmi için önemli bir kaynak. Bu fırsatları değerlendirerek, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmalıyız," diyerek sözlerini tamamladı.

Çankırı'nın tuz madenleri, sadece doğal zenginlikleriyle değil, aynı zamanda sağlık alanındaki potansiyeliyle de dikkat çekiyor. Güvenilir tuz terapisi uygulamaları, Çankırı'nın sağlık turizmi alanında öne çıkmasını sağlayabilir. Şimdi, bu eşsiz doğal kaynakları etkili bir şekilde değerlendirmek için adımlar atılmalı ve sağlık turizmi potansiyeli gerçeğe dönüştürülmelidir.

Editör: Günnur Şeker