Çankırı’da kış sofraların vazgeçilmezi ve sağlık kaynağı turşu yapımı başladı.
Soğuk geçen kış aylarının vazgeçilmezi turşu malzemeleri tezgâhlardaki yerini aldı. Çeşit çeşit turşuluklara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.
Eylül ayı geldiğinde, doğa kışa hazırlıklarını hızlandırırken mutfaklarda da turşu mevsimi başlıyor. Ev yapımı turşular, kışın vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılamakla kalmazken, aynı zamanda sofralarınıza lezzetli bir çeşitlilik katıyor.
Çankırı’da kış aylarının vazgeçilmezi olan turşuların hazırlanması için evlerde hareketli günler başladı. Kadınlar, kornişon, salatalık, biber ve domates gibi çeşitli sebzeleri kullanarak, pazardan temin ettikleri turşuluk ürünleriyle kış sofralarına renk katmaya hazırlanıyor.
Kış aylarının olmazsa olmazı olan turşular, Çankırı’ da sadece bir gıda değil, aynı zamanda geleneklerin ve kültürün bir parçası olarak yaşamaya devam ediyor.
"Limon mu? Sirke mi?"
Pazardan itinayla seçilen taze sebzelerin turşuya dönüşüm aşaması, yine aynı soruyu akıllara getiriyor: "Limon mu? Sirke mi?"
Türk sinemasının unutulmaz "Neşeli Günler" filminden hemen hemen herkesin aşina olduğu "sirke" ve "limon" tartışması devam etse de uzmanlara göre, sirke ve limonun turşuya aromadan başka bir katkısı bulunmuyor. Her sebze, fermantasyon sürecini kendi özelliğine göre tamamlıyor.
Turşu, grip ve soğuk algınlığına bire bir
Grip ve soğuk algınlıklarına karşı iyi gelen ve bağışıklık sistemine faydalı olan turşu, özellikle kış mevsiminde fazlaca tüketiliyor.
Kış mevsimlerinde ortaya çıkan bazı hastalıkların yaygın hale gelmesi, bağışıklık sistemine faydalı olan, grip ve soğuk algınlıklarına iyi gelen turşunun tüketimini de artırıyor.
Bazı rahatsızlıklara iyi gelmesinin yanı sıra turşunun gribal enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisinin bulunması, kış aylarında bu gıdaya talebi de artırıyor.