Dünün anarşistleri bugünlerde kahraman diye anılır oldu

Geçmişin komünist fraksiyonları "ağaç" bahanesiyle kuzu postu giyerek, şu günlerde başımıza "çevreci" kesildiler.

Dün askerimizi, polisimizi,masum vatandaşlarımızı hedef seçerek hain pusularla katleden komünistler; bugün direniş teranesiyle halkı kışkırtarak Ermenilerle birlikte efendilerinin emirlerini yerine getiriyorlar.

Üzüm bağından kiraz beklenmez!

Komünistlerin bu ülkeye yaptığı kötülükler saymakla bitmez. Bugünkü "sözde direnişin" maşalarının amacı dün olduğu gibi Türkiye’yi kaos ortamına sürükleyerek, ortalığı karıştırarak kardeş kanı döktürmektir!

Parkta,sokakta,caddede başlatılan illegal hareketleri demokratik hak arama olarak görmek asla mümkün değildir.

Demokrasinin sınav yeri sokak değil, sandıktır.

Korgunlu şehidimiz komiser Veysel Çirişlioğlu’nu bundan 33 yıl önce yapılan korsan gösteride komünist THKO militanları şehit etmişti.

01.02.1954 yılında Çankırı'nın Korgun İlçesinde doğdu Veysel Çirişlioğlu.

1977 Yılında Ankara Emniyet Müdürlüğünde (58637 sicil nolu) Polis Memuru olarak göreve başladı.

1979 Yılında Jandarma Komando Okulunda açılan kursu başarıyla bitirerek, Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine geçerek komiser oldu.

Çirişlioğlu, 09 Temmuz 1980 günü Ankara'da Ankara Emniyet Müdürlüğünde görevli iken; 9 Temmuz 1980 tarihinde 1980 tarihinde Ankara Kızılay meydanında yaptıkları korsan gösteriye müdahale ettiği esnada komünist THKO terör örgütü militanlarınca vurularak şehit edildi.

THKO’nun kurucusu son yıllarda adından kahraman olarak söz edilen kızıl anarşist Deniz Gezmiş’ti.

Türkiye'de idam cezası 14 Temmuz 2004 tarihinde kabul edilen 5218 sayılı kanunla tamamen kaldırılmıştır.

Ekim 1984’den itibaren mahkemeler tarafından verilen idam cezaları Meclis’te onaylanmadığı için infaz edilmemiş, 1991 yılında çıkarılan bir afla 500 civarında idam cezası dosyası, 10 yıl ağır hapse dönüştürülmüş ve 2002 deki yasayla da fiilen uygulanmamış olan tüm idam kararları, ömür boyu hapse dönüştürülmüştür.

1990'lı yıllarda birçok idam kararları verilmiştir ancak infaz edilememiştir. Bunlardan en önemlisi bölücü başı Abdullah Öcalan'ın 29 Haziran 1999'da idam cezasına çarptırılmasıdır. Bebek katilinin cezası 25 Kasım 1999'da Yargıtay tarafından onanmış ancak idam cezasının AB uyum yasaları ile kaldırıldığı için cezası müebbete çevrilmiştir.

Türkiye’de 1920'de Meclisin kuruluşundan, 1984'de idam cezalarının fiilen kaldırılmasına kadar geçen 64 yıllık dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ve infazı gerçekleştirilen idam cezası kararı sayısı 712’dir. Ancak bu rakama İstiklal Mahkemeleri'nin, Meclis’i devre dışı bırakarak aldığı yaklaşık 2000 idam kararı dâhil değildir.


Prosedüre göre mahkemeler tarafından verilen idam kararları Yargıtay’da onaylandıktan sonra Meclis’e gönderiliyordu. Meclis’in de idam kararını onaylaması halinde idam cezaları infaz ediliyordu. İnfazlar 1965 yılına kadar gündüzleri ve halkın izleyebilmesi için alenen ve belirli noktalarda İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda, Ankara’da Samanpazarı’nda gerçekleştiriliyordu. 

1965 yılında İnfaz Kanunu’nda yapılan düzenlemeden sonraki infazlar cezaevi avlularında, güneş doğmadan önce, gizli olarak yapılmıştır.

12 Mart 1971 Muhtırası da yarım darbe olarak nitelenmesine rağmen 17 kişiyi idama gönderdi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yargılanarak, 6 Mayıs 1972'de idam edildiler.

Yakalanmalarının ardından dönemin Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nce idam cezasıyla yargılanan THKO kurucusu (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu)Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının cezasını TBMM 24 Nisan 1972′de onayladı.

1972 yılında Meclis'teki üye sayısı 450 idi ve oylamaya 323 milletvekili katılmıştı.  273 milletvekili, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmesine kabul oyu verirken 48 ret oyu çıkmış ve 2 de çekimser oy kullanılmıştı. Oylamaya katılmayan vekil sayısı ise 118 idi.

6 Mayıs 1972'de Meclis'te verilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ın idam kararının üzerinden tam 41 yıl geçti.

İdam oylamasında Süleyman Demirel ve Alpaslan Türkeş; Gezmiş, Aslan ve İnan'ın idamına "evet" oyu kullandı.

Ecevit, ret yönünde oy kullandı.

Necmettin Erbakan ise Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam oylamasında Meclis'te yoktu.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam fermanını imzalayan Mecliste 4 Çankırı Milletvekili bulunuyordu. Bunlardan Nurettin Ok, Hazım Dağlı ve Arif Tosyalıoğlu Adalet Partisi, Nuri Çelik Yazıcıoğlu ise Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili idi.

Nurettin Ok(1) idamlar için evet oyu, Nuri Çelik Yazıcıoğlu ise hayır oyu kullandı. 

Diğer 2 Çankırı Milletvekili Hazım Dağlı ve Arif Tosyalıoğlu idam oylamasına katılmadı.

Milletin vekili olarak yetki alan Dağlı ve Tosyalıoğlu'nun oylamaya niye katılmadıkları konusunda vicdanları teskin eden bir gerekçeleri yoktur.

Nuri Çelik Yazıcıoğlu'nun hayır oyu kullanması ideolojik tercihidir.

Dünün kritik ortamında dik durarak tarafını belli eden Nurettin OK'u, "bugün yaşadıklarımıza bakarak" bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

 

(1)Nurettin Ok: 1928 yılında Çankırı’da doğdu. İlkokulu ve ortaokulu Çankırı’da bitirdi. 1946 yılında İstanbul Kabataş Lisesinden mezun oldu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsünde yüksek tahsilini tamamladı. 1955 yılında Çankırı Belediye Başkanı seçildi. 27 Mayıs 1960 ihtilali ile görevine son verildi.

1961 yılında yapılan seçimlerde Çankırı Milletvekili seçildi. Bir yıl TBMM Başkanlık Divanı Üyesi olarak görev yaptıktan sonra 1 Kasım 1962 yılında TBMM Başkanvekili oldu. Bu görevde 10 yıl bulunduktan sonra 1975 yılında kurulan hükümette İmar ve İskân Bakanı oldu. 1977 seçimlerinde beşinci defa Çankırı Milletvekili seçildi.

12 Eylül 1980 ihtilali sırasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı iken meclisin kapatılması ile görevi sona erdi. Takip eden yıllarda eşinin diplomat olması dolayısı ile on yıl Viyana’da, daha sonra da yine eşinin görevi ile bir süre Danimarka’da yaşadı.

  • Nurettin Ok 17 Temmuz 2013 (Çarşamba) günü Hakkın rahmetine kavuştu. Mekanı Cennet olsun. Allah (C.C) hani gani rahmetler eylesin.