Çankırı’da ilk gezici halk müziği derlemesini 1928 de İstanbul Konservatuarı yaptı. Derlenen ezgilerden kırk’tan fazlası folklorcu Ferruh Arsunar’ın imlâsıyla İstanbul Konservatuarı neşriyatının 8. ve 9. defterlerinde neşredildi.
1937' de kurulan “Ankara Devlet Konservatuarı” tarafından 1952’ye kadar düzenlenen derleme gezilerine Necil Kazım Akses, Ulvi Cemal Erkin, Halil Bedii Yönetken, Muzaffer Sarısözen gibi müzik adamları katıldı.
Bu çalışmaların neticesinde, yaklaşık “on bin melodi” notaya alınarak arşivlendi.
Halil Bedii Yönetken, hatıralarını kaleme aldığı “Derleme Notları” Kitabında yer alan Çankırı'da "Sohbet" bölümünde 1945 yılında Çankırı’ya geldiğinden bahisle şunları söyler:
1945 yılı yazında da biz bu eski ve güzel Türk şehrinde derleme yaptık ve birçok orijinal halk ezgilerini plağa aldık.
Çankırı’nın en seçkin sazcıları, Hüsmen oğlu, Boynu eğri Mahir, Nerkis oğlu Riza ve halen Dobi Ahmet adıyla tanınmış olan Ahmet Altıner’dir. 1945 yazında Nerkis’in Riza hasta olduğundan kendisinden bir şey kaydedemedik.
Deneme heyetimizin mütehassısı, folklor mütehassısımız, Devlet Konservatuarı folklor arşivi şefi Muzaffer Sarısözen Çankırı’da denediğimiz ezgilerden bazılarını notaya alıp, radyo Yurttan Sesler korosuna öğretmiştir. Bu, yerinde alınıp tamamen aslına uygun bir şekilde radyoda Yurttan Sesler seanslarında tek sesli koroya söyletilen yurt ezgileri halkımız tarafından içten bir ilgiyle dinlenmektedir.
Nergiz Ailesi Çankırı’nın bilinen, tanınan yerli ailelerinden biridir.
Çankırı’nın yakın tarihinde “Nergiz” soyadını öne çıkartan 2 önemli özellik vardır.
Bunlardan biri Çankırı Halk kültürünün son dönemde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki temsilcilerinden birinin ailenin büyüğü Rıza Nergiz olması.
Diğeri de Nergiz ailesinin Çankırı’nın ilk gazete bayii olması.
5’i erkek 6 çocuğu olan Rıza Nergiz’in oğulları Abdi, Hüseyin, Mehmet, İbrahim, Orhan ve tek kız çocuğu Pakize’dir.
…
Rıza Dede’nin yaşayan evlatlarından Orhan beyin oğlu Faruk Nergiz (Hamzaoğlu)çok önemli bir iddia ortaya atarak, Cumhuriyet dönemi Çankırı halk kültüründe ezber bozacak bir açıklamada bulundu.
Faruk Nergiz desinatör, Ankara’da askeri tekstille uğraşıyor.
Faruk beyin manevi babası 30 yıla yakın Çankırı Şehir Kulübünü işleten kahveci Ali Hamzaoğlu.
Faruk Nergiz, yaptığımız görüşmede “TRT repertuvarında bulunan Çankırı Türkülerinde kaynak kişi olarak gösterilen Dobi Ahmet Altuner’e ait tüm derlemelerin aslında Rıza Dedeye (Rıza Nergiz’e) ait olduğunu” öne sürdü.
İşte Faruk Nergiz’in açıklamaları:
Rıza Dedem 1869 doğumlu,1956 yılında vefat etmiş. Mezarı Sarı Baba’dadır.
Rıza Dedem, yaşadığı dönem Çankırı’sının özel gecelerinin bir numarası imiş…
Çankırı’da onun olmadığı Yaren ve eğlence meclisi eksik sayılırmış.
Rıza Dedemin sesi çok güzelmiş. Hem beste, hem derleme yapar, hem de söylermiş…
Çankırı’ya has Yaran geleneğimizin usulüne uygun icrasının son temsilcisi olduğu araştırmacılar ve müzik akademisyenlerince kabul edilmiştir.
Hacı Şeyhoğlu Hasan’ın (Üçok) 1932 yılında Çankırı Vilayet Matbaasında basılan “Çankırı Tarihi ve Halkiyatı Zeyl” kitabında“ bugün bu türküleri usulüne göre çağıracak yalnız bir tek ihtiyar kalmıştır ki; Nergiz oğlu Rıza’dır” diye bahsettiği kişi dedemizdir.
Rıza Nergiz, Çankırı’nın mahallî destan ve türkülerini layıkıyla okuyan geleneğin de son temsilcisiydi. Kelimeleri mahalli şive ile telaffuz etme özelliğinden dolayı Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu, “Anadolu Ağızlarından Toplamalar” kitabında Rıza Dedemden bazı destan ve türküler kaydetmiştir.
Velhasıl Çankırı Türkülerinin derleyicisi ve kaynak kişisi de yaşadığı dönemde Nergizlerin Rıza olarak bilinen Rıza Nergiz Dedemizdir.
Dobi Ahmet Rıza Dede’nin sazcısıdır.
TRT Repertuvarına Dobi Ahmet ismiyle kaydedilen Çankırı Yöresi halk müziği parçaları aslında Rıza Nergiz Dedemize aittir.
Araya girip soruyorum:
Peki, madem öyle TRT gibi ciddi çalışmalar yaparak, repertuvar oluşturan bir kurum neden gerçek ismi yazmıyor?
Büyüklerimizin anlatımına göre; özellikle oğulları Hüseyin ve Abdi’den çok çekinirmiş Rıza Dedem. O sebepten de düğün, dernek, yaren eğlencelerine kimi zaman gizli saklı katılırmış.
TRT radyoları için yapılan halk müziği repertuvar çalışmaları için Çankırı’yı da gelinmiş…
Rıza Dedem oğullarından çekincesi sebebiyle bu çalışmalarda kaynak kişi olmasına rağmen Dobi Ahmet’in (Altuner) adını yazdırmış.
Kayıtlarda adı geçmese de TRT Ankara radyosu Çankırı türkülerinin derlenmesine sağladığı katkıdan dolayı bir jest olarak dişlerini yaptırmış.
…
Bu iddia sonrası söyleyecek sözü ve ortaya koyacak belgesi olanlara köşemiz açık.
Adı İmaret türküsü ile özdeşleşen Ahmet Altuner, Dobi Ahmet olarak isim yapmıştır.
Küçük yaşta Hüsmenoğlu zamanında saza başlamış ve onun himayesinde ilerletmiştir. ilerletmiştir.
Ahmet Altuner 1904 yılında Çankırı merkezde, o zamanki adı Şeyhosman olan(Karatekin) mahallesinde doğmuştur. Baba adı Hüseyin, anne adı Hatice’dir.
Onu tanıyanlar “topluca, kısa boylu, başındaki fötr şapkayı pek çıkartmayan, beline püskül bağlayan biri olarak” tarif ederler.
Rahmetli Atilla Timurel, Dobi Ahmet’in en büyük özelliğinin sazı yatık çalması olduğunu söylerken, yaşayan efsane Teksaz Zeki’de Dobi Ahmet’in sesinin güzelliğini ifade etmektedir.
Uzun süre Pirinç Pazarının içinde Kahvecilik yapan Dobi Ahmet, en son tekel bayiliği yapar. Meliha isminde bir kızı vardır. 1940 yılında sazı bırakmış.
1960 yılında bağırsaklarından rahatsızlanarak ağır bir ameliyat geçiren Dobi Ahmet,1970’de vefat eder.
Yakın arkadaşları darbukacı Dalavere Ahmet (Ahmet Daldal) ile saz üstadı Urgancı Hüseyin’dir.
AÇGÖZLÜ DESDANI
İremezanda çok tâmdan hazmetmem
Heman beş yüz ellü gapahlu zahan olsun
Nevsimi gatla ziyâde doyurmam
Bunda gorenner çihâne şanolsun
Ocağın başı tuğla daşudur
Paklava yemeklering başudur
Baş halvası anıng eşidür
Üsdünde tâze duman olsun
Soğan samırsak âcı
Etli pilav başumun tâcı
Zerde dahi onun ilacı
Üsdünde gâyet zerdesi çogolsun
Gayseri basdurması nam verdi cihâne
Yımırta yağ ile girsin zahane
Balık gızartması gızara yağile
Dolma yirken goynüm şazuman olsun.
Tatar börê canumun canı
Tel gadayif goynümün sultanı
Sarım burma pek severüm ânı
O da boğazıma armân olsun.
Aşıh Riza dir ki çohdur işlerim
Govercin gızartmasın sever inci gibi dişlerim
Hindi doldurmasıynan cenge başlarım
Guzu doldurması bennen intiham olsun.
İsdanbul’a varursah bu işlere mugim olursak
Ben de bu yemekleri hergun kunde bulursam
İsterse altay iremezan olsun.
Aliynen veliynen
Gitme yola deliynen
Bi tabah oğul baliynen
Şindi şurada olaydı bi somun.
Fırın oğune uğrasam
İki eliminen gavrasam
Asgerlikde soğucak ayran
Gatı gatı bêsimet dôrasam
Yisem yisem doymasam.
Rıza Nergiz