Gıda Bilimi ve Beslenme Uzmanı Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, sakatat tüketiminin hem sağlık açısından faydalı hem de ekonomik olduğunu belirterek, bu besinlerin doğru şekilde değerlendirildiğinde önemli bir protein kaynağı sunduğunu vurguladı. Ancak, hijyenik olmayan koşullarda sakatat tüketiminin parazit ve hastalık riski taşıdığına da dikkat çekti.
Son dönemde et fiyatlarındaki artış, tüketicileri daha uygun fiyatlı ve besleyici alternatifler aramaya yöneltti. Sakatatların halk arasında zaman zaman ön yargıyla karşılandığını ancak besin değeri açısından oldukça zengin olduğunu belirten Ercoşkun, "Karaciğer, böbrek, dalak, beyin ve işkembe gibi sakatatlar; B12, demir, çinko, A ve D vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Örneğin, karaciğer kırmızı ete kıyasla daha fazla demir içerir ve kansızlık riskini azaltır. Özellikle gelişim çağındaki çocuklar, hamileler ve sporcular için büyük bir besin kaynağıdır. Aynı zamanda bağışıklık sistemini destekleyen kolajen ve amino asitler açısından da önemli bir kaynaktır." dedi.
Sakatatların sağlık açısından faydalarına dikkat çeken Ercoşkun, bu besinlerin doğru tüketilmesi gerektiğini belirterek "Sakatatlar, özellikle kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendiren bir besin grubudur. Kemik sağlığını destekleyen ilikli kemik suyu ve işkembe çorbası gibi geleneksel yemekler, sindirimi kolaylaştırırken vücuda enerji de verir." ifadesini kullandı.
Artan et fiyatlarının dar gelirli vatandaşları zorladığını belirten Ercoşkun, sakatatların hem ekonomik hem de besleyici bir alternatif sunduğunu dile getirdi.
Ercoşkun, “"Gıda fiyatlarının sürekli yükseldiği bir dönemde, sakatat gibi besleyici ve nispeten daha uygun fiyatlı alternatiflerin değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle protein ve demir ihtiyacını karşılamak isteyen ancak kırmızı ete erişimi zorlaşan bireyler için sakatatlar önemli bir seçenek. Ancak, tüketicilerin sakatatları güvenilir kasaplardan veya denetimli işletmelerden temin etmesi sağlık açısından büyük önem taşır." mesajını verdi.
Sakatatlar, besin değeri açısından çok kıymetli olsa da, hijyenik olmayan koşullarda tüketildiğinde ciddi sağlık riskleri taşıyabileceğini söyleyen Ercoşkun, özellikle parazit ve bakteriyel enfeksiyonlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ercşkun,"Sakatatlar, hayvanın iç organları olduğu için parazit ve bakteri riski taşır. Karaciğer ve bağırsak gibi organlar, hayvanın toksinleri filtrelediği bölgeler olduğundan, eğer sağlıksız koşullarda kesim ve saklama yapılırsa insan sağlığı için tehdit oluşturabilir. Örneğin, iyi pişirilmemiş sakatatlar tenya, toksoplazma ve diğer bağırsak parazitlerinin bulaşmasına neden olabilir. Sakatatlar en az 70-75°C sıcaklıkta iyice pişirilmelidir. Çiğ veya az pişmiş tüketilmesi durumunda ciddi gıda zehirlenmelerine yol açabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireyler, yaşlılar ve çocuklar sakatat tüketirken daha dikkatli olmalıdır” şeklinde konuştu.