DEVA Partili Necmettin Türkoğlu’nun dile getirdiği "Dünya devleri onun için kapışıyor, Çankırı’da bolca bulunuyor" başlıklı haberimiz gündem oluşturmaya devam ediyor. Türkoğlunu destekleyen açıklama Artvin Çoruh Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun’dan geldi.
Dört Temmuz 2024 tarihinde her yönüyle tuz konusunun konuşulduğu “Tuz ve Çankırı” başlıklı Çankırı Postası TV YouTube yayınında, Çankırı’nın zengin lityum yataklarına sahip olduğu iddiasında bulunan Ercoşkun, yeniden gündeme gelen konunun titizlikle üzerinde durulması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Ercoşkun, “Jeolojik dönemler boyunca, okyanus sularının karaların içine sızması ve buharlaşmasıyla oluşan tuz madenleri; içinde altın, gümüş, lityum ve 16’dan fazla nadir toprak elementini barındıran zengin rezervler oluşturuyor. Okyanus suları, çözünmüş halde pek çok element içerir. Su buharlaştıkça ve tuz kristalleşmeye başladığında, değerli mineraller tuz katmanlarının en derin bölgelerine yerleşiyor. Çankırı’daki tuz madenleri 1000 metre derinliğe kadar uzanıyor. Ancak günümüzde yalnızca en üst katmanlardan tuz çıkarılıyor” dedi.
Mevcut madencilik uygulamalarının ötesinde, derin sondajlar ve her santimetrenin titizlikle analiz edileceği ileri tekniklerin uygulanması gerektiğini savunan Ercoşkun, "Tuzun yüksek çözünürlüğü nedeniyle mineraller kristalleşme sürecinde en geç ortaya çıkıyor. Bu nedenle nadir toprak elementleri ve lityumun hangi jeolojik oluşumda, kaç metre derinlikte bulunduğunu net olarak belirlemek için kapsamlı çalışmalar yapmalıyız. Bu tür bir proje, ülkemizin stratejik maden politikalarında devrim yaratabilir” şeklinde konuştu.
Ercoşkun, “Türkiye’nin yer altındaki bu gizli zenginliği, yalnızca enerji depolama teknolojileri ve elektronik sanayinde kritik rol oynayan lityum açısından değil; aynı zamanda ileri teknoloji ve savunma sanayii için vazgeçilmez olan nadir toprak elementleri bakımından da büyük bir ekonomik potansiyele sahip. Çankırı ve benzeri bölgelerdeki bu rezervlerin doğru teknikler ve teknolojik yatırımlarla değerlendirilmesi, ülkemizin dışa bağımlılığını azaltarak uluslararası rekabette önemli bir avantaj sağlayabilir. İleri tekniklerin ve kapsamlı jeolojik analizlerin yapılması için gerçekleştirilecek yatırımlar, gelecekte ülkemizin maden politikalarını kökten değiştirebilir” iddiasında bulundu.
