Anadolu'nun Müslüman Türk vatanı hâline gelmesinde Türkistan'dan gelen Ahmet Yesevi dervişlerinin çok önemli bir payı olmuştur.
Anadolu bu örnek insanlar sayesinde hem fikri anlamda hem de dil, kültür ve edebiyat sahasında bir canlılığa kavuştu. Halk, dervişlerin bu çalışmalarıyla kendini derleyip toparlayarak yeni bir yaşama heyecanı, ruhu ve üslubu kazandı. Birlik ve beraberlik yeniden tesis edildi.
Anadolu'ya gelen Ahmet Yesevi dervişleri İslam’a, vatana ve devlete bağlı, kimseye el açmayan, elinin emeği ile geçinen, prensipli, disiplinli ve bilge insanlardı.
Bu güzel insanlar Anadolu insanına yaşama ümidi ve mücadele gücü vererek, halkın maneviyatını yükselttiler. Öte yandan diğer dinlerin mensuplarına karşı da son derece hoşgörülü davrandılar. Onları asla din değiştirmeye zorlamadılar. Bu insani davranışlarıyla kalpleri fethederek Müslümanlığın Anadolu'da en ücra köşelere kadar yayılmasını ve benimsenmesini sağladılar.
Halkın iman hayatı, cemiyet ve ekonomi nizamları ve ahlak anlayışı üzerinde etkisi olan bu dervişler, geldikleri bölgelerde olduğu gibi Anadolu'da da tekke ve zaviyeler kurdular.
…
XII. yüzyılda Horasan’dan gelerek Çankırı’yı şereflendiren Aliyyül Büka’nın oğlu, Anadolu’nun 4 büyük velisinden biri olarak kabul edilen Hacı Murad-ı Veli'de bir Ahmet Yesevi dervişidir.
Aliyyülbüka Türkistan’da doğmuştur. XII. Yüzyılın başlarında Hac farizası için Türkistan’dan ayrılmıştır. Hac görevinden sonra önce Şam’a gitmiş, daha sonra ise Urfa’ya gelmiştir. Urfa Halilurrahman Camisinde bir müddet kayyımlık yaptıktan sonra İç Anadolu’ya doğru yola çıkmış ve Tosya-Çankırı havalisine yerleşmiştir.(1)
Hacı Murad-ı Veli diğer büyük Anadolu velileri Hacı Bektaşi Veli, Şeyh Şaban-ı Veli ve Hacı Bayram-ı Veli kadar bilinmiyor, tanınmıyor maalesef…
Hacı Murad-ı Veli'nin diğer büyük veliler kadar tanınmamasının en önemli nedeni: Hakkında yazılı kaynaklar olmayışı ve kendisinden günümüze ulaşan herhangi bir eserinin bulunmayışıdır. Tarikatların onun yaşadığı dönemde Anadolu'da kurumsallaşmış bir kimliğe sahip olmaması ve herhangi bir tarikat silsilesinin içinde yer almaması da diğer önemli etkenlerdir.
Hacı Murad-ı Veli Hazretlerinin, uzun süre yaşadığı ve medfun olduğu köyün adının “Seydi” olarak anılması; onun Seyitliğine bir nişanedir. Seydi köyünde bulunan türbesindeki sandukasının üzerindeki “yeşil şeritli sarık”, Hacı Murad-ı Veli'nin, seyitlik alameti olarak rivayet edilmektedir.
Hacı Murad-ı Veli Hazretlerinin 5 çocuğu vardı. Hacı Murad-ı Veli'nin oğullarından Elvan Seydi Hazretleri, Orta ilçemize bağlı Elmalı Kasabasında yatmaktadır. Diğer bir oğlu Pir Ali Çelebi ise Çubuk'un Selek Köyünde hayatını kaybetmiştir. Pir Ali Çelebi Çubuk'a gelmeden önce Karabük'ün Eskipazar ilçesinin bir köyünde tekke kurduğu bilinmektedir. Hacı Murad-ı Veli'nin üçüncü oğlu Abdulgaffar Çelebi’nin kabri ise, Veli’nin Seydi köyündeki türbesinde bulunmaktadır.
Kızlarının ismi ise bilinmemektedir, onların kabri de türbededir.
…
Rahmetli Sabiha Anne (Astarlı), Velilerin türbelerini sık sık ziyaret eden Astarlızade Mehmet Hilmi Efendi’nin, Seydiköy’de bulunan Hacı Muradı Veli’nin türbesine yürüyerek gidip geldiğini ve Hacı Murad-ı Veli Hazretlerine duyduğu büyük sevgi ve saygıyı anlatırdı…
Rahmetli Kemal Parıltı Abimizde Hacı Muradı Veli ile ilgili konuşmasında şunları söylemişti:
1100-1200 yılları arasında yaşamış bir Horasan eridir. Doğum ve ölüm tarihleri Ahmet Yesevi’nin kemal zamanına rastlar. Kendilerinin irşadından sonra Anadolu’da görevlendirilen kırk bin Horasan ereninin ileri gelenlerinden biridir. Yerleşmiş olduğu sahanın geçmişine biraz bakarsak onun hizmetinin büyüklüğünü derinlemesine anlama imkânı buluruz.
Allah kısmet ederse “Çankırı Evliyaları Gecelerimizin” bu yılkini “Anadolu’nun 4 Büyük Evliyasından biri olan Hacı Murad-ı Veli Hazretleri” adına düzenleyeceğiz.
22 Kasım’da Keçiören Belediyesi’nin Tepebaşı semtinde bulunan Necip Fazıl Tiyatro Salonunda gerçekleştirilecek geceye konuşmacı olarak "A.Ü İlahiyat Fakültesi Mezhepler Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı (Eldivanlı) Prof. Dr. Hasan Onat" ve önümüzdeki günlerde Hacı Murad-ı Veli’ye dair 2. Kitabı yayınlanacak olan (Seydi Köylü) "Murat Karadut" katılacak.
Hacı Murad-ı Veli Hazretleri:
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında yaşamış, Horasan erenlerinden bir zattır.
Babası Aliyyül-Büka Türkistan’dan hicret edip Hicaz, Şam, Urfa yoluyla Çankırı’ya gelip yerleşmiştir.
Annesinin mezarı merkeze bağlı Ahlat Köyde(Gürlek Tepe’de);oğulları Elvan Seydi Orta İlçesi Elmalık Kasabasında; Abdülgaffar babasının türbesinde, Pir Ali Çelebi Çubuk İlçesi Selek Köyünde medfundur.
Hacı Murad-ı Veli, Horasan’ın Sayram kasabasında 1228 yılında doğmuştur.
Kendisi Hacı Bektaşi Veli’den icazet almış ve uzunca bir süre Eskiköy’de yaşamıştır.
O dönemin Kalecik Tekfuru’ndan gördüğü zulüm üzerine, şimdiki türbesinin bulunduğu Eldivan İlçemizin Seydi Köyü’ne yerleşmiştir.
17 yıl burada çevreden gelenlere ders verdikten sonra 1307 yılında vefat etmiştir.
Türbesi günümüzde halen çok sayıda ziyaretçi çekmektedir. (2)
(1) Tayip Başer, Karatekin Uluları, Çankırı,1956
(2)Orta Anadolu Evliyaları-1 (Türkiye Gazetesi Yayınları) İstanbul 2004, sayfa 235.