Unuturlar seni, bir ölmeye gör.
Hayâlî
Ticaret ve Turizm Genel Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan Nurettin Derelli Ağabeyimiz,18 Ağustos 2010 tarihinde iftarın akabinde geçirdiği kalp krizi sonucu rahmetli olmuştu.Çankırı Üniversitesi Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi de olan merhum Derelli, eşinin isteği üzerine “Çankırı’da değil” Ankara’da Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilmişti.
Çankırı’nın sivil kanaat önderlerinden Nurettin Derelli’nin vefatının plakamız olan “18” tarihine denk gelmesi cenazeye katılanlar arasında, “vefat ederken bile Çankırılılığını gösterdi”şeklinde yorumlanmıştı.
Nurettin Abi Çankırı adına “küçük çapta bir faaliyet olsa bile” hiç kaçırmaz ve Çankırı adına yapılan tüm etkinliklere, tüm organizasyonlara mutlaka katılarak açık yüreklilikle fikrini beyan ederdi.Hesap, çıkar, filim, fırıldak bilmezdi.Kimsenin arkasından konuşmaz, söyleyeceğini kırmadan delikanlıca yüzüne konuşurdu. Sivil toplum anlayışının hem neferi, hem de önderi idi…
Düşüncelerini her platformda seslendirdiği gibi, kimi zamanda kalemiyle dile getirirdi.
O kimsenin adamı olmadı, “o adamdı” ve o sadece Çankırı’nın adamıydı.
Tuz hakkı Buluşması için iki şeye ihtiyaç var. Fiske tuz ve çeyrek dilim ekmek. Onlar da yoksa tatlı diliniz, güler yüzünüz ile birilerine bir selam, bir tebessüm bile yeter.
Recep Cırık
2004 yılında cansaati.org sitesinin yazarları olarak Çankırı’da “Tuz Hakkı Şenliği” adı altında bir etkinlik düzenledik. Etkinliğin mimarı Belçika'da yaşayan Recep Cırık Abimizdi.
Amaç: Türk kültüründe büyük kıymeti olan Çankırı’nın simgesi Tuz’a dikkat çekerek, Tuz mağaramızı dünya çapında tanıtıma açmak; bu sayede de Çankırı’nın turizm potansiyelini artırmak için geleneksel bir kültürel buluşma şenliği başlatmaktı.
Recep Abi ta Belçika’dan çıkıp geldi, bizde Ankara’dan Nurettin Abiyle birlikte gittik Çankırı’ya…
Çankırı’da düzenlenen buluşma için günler önceden gaz verip, mangalda kül bırakmayanların hiç birisi gelmedi... Sitenin admini Ahmet Gülşen’de katılmadı. Sadece ve sadece 4 kişi, verdiğimiz söz hakkı için, tuz hakkı için Çankırı’da buluştuk.
İlk olarak dünyanın 2. kattaki tek müzesi unvanını taşıyan Çankırı Müze’sini ziyaret ettik. Elektrikli ocağıyla tarihi bir kalıntının üzerinde çay demleyen görevliyi hatırladıkça halen gülerim.
Ardından İsmail Özdemir Huzurevi ziyaretinde bulunduk.Kendini Çankırı’ya adayan Kemal Parıltı Ağabeyimiz,o tarihte huzurevinde kalıyordu. Rahmetliyle son kez orada konuştuk. (Mekânı Cennet olsun)
Nurettin Abinin hazırlattığı çocukluğumuzdaki gibi kuru kıymayla yapılan enfes Çankırı kıymalısının yanında, Kızılırmak kavunumuzu da yanımıza alarak Çankırı Kalesine çıktık. Kaleden Çankırı’yı seyreylerken; yine Çankırı’yı ve özellikle de Çankırı Üniversitesini konuştuk…
Nurettin Abi ile birlikte döndük Çankırı'dan ve sohbete yol boyunca da devam ettik. Dönüşte, Şabanözü güzergâhını kullandık. Gümerdiğin'de mola verip, tavşankanı çaylarımızı içerken de hemşerilerimizle muhabbet ettik. Günün yorgunluğuna rağmen Nurettin Abi büyük bir coşkuyla yine konuyu Çankırı’ya kurulacak üniversitesinden açtı ve "Allah’ın izniyle Çankırı mutlaka Üniversitesine kavuşacak" dedi.
Nurettin Abiyi tanıdım tanıyalı Çankırı için düşünmediği, Çankırı’yı gündeme getirmediği an yok desem; abartı olmaz. Çankırı'yı; Çankırılıyı ve Çankırı’nın kültürünü çok iyi bilen ve her fırsatta Çankırı'ya bir şeyler yapabilme derdinde olan numunelik bir insandı. Ona Çankırı sevdalısı demek bile yetmez; o tam bir Çankırı aşığı ve hatta tabiri caizse o tam bir Çankırı delisiydi.
Ankara'da Çankırıların beşeri, iktisadi ve siyasi bakımdan organize olarak bu güç sayesinde her konuda ağırlığını hissettirmeleri için harcadığı büyük gayretin tanığıyım. Her ne kadar dobra bir adam oluşu kimi zaman birilerini rahatsız etse de, “Çankırı'nın daha ileriye gitmesinden başka bir tasası olmadığını” onlarda biliyordu…
Nurettin Derelli, Çankırı Karatekin Üniversitesinin "K" sının bile anılmadığı bir dönemde, Çankırı’ya üniversite kurulması için her platformda bıkmadan, usanmadan nefes tüketti. Bakanların, milletvekillerinin kapısında nöbet tuttu.
Cenazesinde selfiçekerek “Büyük Kaybımız!” diye sayfalarında onu malzeme olarak kullananlar, toprağa verildiği gün methiyeler düzenler her zaman olduğu gibi ortadan kayboldu…
Özellikle Ankara Çankırılılar Federasyonu ve Çankırı Karatekin Üniversitesi Nurettin Derelli abimize vefa göstermedi.
Rektör Bey bugün o koltukta değil…
O koltuğa oturan vekil rektörde görevden ayrıldı.
Daha sonraları o koltuğa oturacaklarda eninde, sonunda diğerleri gibi gelip geçecek…
Çankırı Karatekin Üniversitesi, bir rüyayı gerçek kılan ve kendini var eden gayretlerin mimarı Nurettin Derelli Abimizin adını bir biriminde yaşatmalıdır.
Bunu yapmadığı sürece Nurettin Derelli rahmetle, Çankırı Karatekin Üniversitesi ise vefasız olarak anılacaktır.