Petrol İş Sendikası Çankırı Şube Başkanı Halil İbrahim Topçu, “ Biz don lastiği üretmiyoruz, otomobil lastiği üretiyoruz. Karbon karası yutuyor, karbon tozu soluyor, lastik pişirme dumanı yutuyoruz.” hatırlatmasında bulundu.

Petrol İş Sendikası Çankırı Şube Başkanı Halil İbrahim Topçu, grevin 30. gününde Çankırı Postası TV canlı yayına katıldı. Çankırı Postası Genel Yayın Yönetmeni Ercan Şeker’in sorularını yanıtlayan Topcu, programda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Grevde neden bu kadar diretildiği eleştirilerine cevap veren Topçu, fabrikada beyaz yakalı ve mavi yakalı 2 lastik işçisinin yan yana çekilen fotoğrafını ekranlara göstererek yanıt verdi. Topçu, “ Biz don lastiği üretmiyoruz, otomobil lastiği üretiyoruz. Karbon karası yutuyor, karbon tozu soluyor, lastik pişirme dumanı yutuyoruz.” hatırlatmasında bulundu.

Çankırı'da nem 80 derecelere çıkacak Çankırı'da nem 80 derecelere çıkacak

Büyük Karlar Açıklanıyor Ve İhracat Şampiyonu Ödülleri Alıyoruz-

İşverenle müzakere masasına oturduklarında yerel haberleri masaya getirdiğini aktaran Topcu, “Fabrikayla ilgili bütün haberleri biriktiririm ve sözleşme masasına da götürüyorum. ‘Çankırı ihracatta şampiyon.’ Ben bunları sözleşemeye başlarken işverenimize izah ettim. Biz Avrupa pazarına %90 oranında mal veriyoruz. İhracatta Çankırı’yı aştık, belli seviyelere geliyoruz. Büyük karlar açıklanıyor ve ihracat şampiyonu ödülleri alıyoruz. Ama ‘bizim karlılık oranımız düşük’ diyorlar. Ya nasıl düşük? İki sene önce aldığım lastiği arabama bugün aldığımda fiyata 4 katı, 6 katı artmış. Ama benim maaşım artmadı.” çıkışında bulundu.

Şirket Büyürken Ben Küçülüyorsam Sorun Var-

Petrol İş Sendikasının Sumitomo Rubber AKO Lastik fabrikasında ki sürecini aktaran Topcu, “2019 sonunda yetkiyi aldık. 2020’de 1. Sözleşmemizi yaptık. Biz o gün dedik ki; ‘Kurucu sözleşme, temel atacağız.’ Kurucu sözleşme belli şeyleri temele oturtsun. O sözleşmeyi 100 gün ikramiye ile bitirdik. 2. Sözleşmemiz ‘onarıcı sözleşmemiz olacak’ dedik.  Yaşadığımız sorunları tamir edeceğiz, yanlarını onaracağız. İkramiyemizi tamamlayacağımız bazı maddeleri de oturtacağız. ‘3. Sözleşmemizde kalıcı olacak’ dedik. Neden biz kurucu, onarıcı ve kalıcı diye tabir ettik? Şirket büyüsün, istihdam büyüsün, üniteler kurulsun, eleman sayısı artsın. Fakat Şirket büyürken ben küçülüyorsam sorun var. Beni de yanında çocuk gibi alıp büyütmen lazım. Belli bir seviyeye getirmen lazım. Beni fabrikaya girdiğim zaman fatura derdiyle, kira derdiyle, ekmek, aş, pazar, market derdiyle iştigal ettirmeyeceksin. Aidiyet duygumu köreltmeyeceksin. Benim kafam fatura derdindeyse şirkete aidiyet duygum azalır. Şimdi biz geldiğimiz noktada, yaşadığımız 2 yıllık süreçte eridik. İki defa asgari ücrete zam geldi. Asgari ücret neredeyse dibimize geldi. Biz altında kalamadık yaptığımız sözleşmeyle ama alım gücü düştü” diye konuştu.

Ben lastik fabrikasında çalışıyorum

Grevde neden bu kadar diretildiği eleştirilerine cevap veren Topçu, fabrikada beyaz yakalı ve mavi yakalı 2 lastik işçisinin yan yana çekilen fotoğrafını ekranlara göstererek yanıt verdi.

Topcu, “ Biz don lastiği üretmiyoruz. Otomobil lastiği üretiyoruz. Karbon karası yutuyor, karbon tozu soluyor, lastik pişirme dumanı yutuyoruz. Şimdi maden işçisi diyor ya ‘Kömür karası değil, ekmek parası’. Bizim içinde ‘Karbon karası, ekmek parası’. Karbon karasını yutuyorsam, ekmek parasını layıkıyla almam lazım.  Bu fabrika bir yere taşındı, istihdam sağlandı, büyüdü. Sen 11 yıl olmuş vergi ödemiyorsun. Hala teşvik alıyorsun. Ve de diyorsun ki, ‘İşçilik maliyetleri yükselirse, ben zarar ederim ve fabrikayı taşırım.” İşçilik maliyeti nedeni ile hangi fabrika taşınmış?  Ben bu karbon karasını, karbon tozunu soluyorsam, curingin lastik buharını içime çekiyorsam. Her türlü teçhizata rağmen ne kadar önlemde alırsan, mutlaka sirayet ediyor. Ben bunun karşılığını almam lazım. Ben bunun bedelini almak istiyorum. “çıkışında bulundu.

Beyaz yaka, mavi yaka karşılaştırması ekranlarda

Yayında ekranlara beyaz ve mavi yakalı 2 işçinin fotoğrafını gösteren Topcu,” Beyazla mavi yaka farkı. Birisi beyaz yaka çalışanımız, biriside bir makinadan çıkan mavi yaka çalışanımız. Bu bizim arkadaşımızın yüz hali. Ben fabrikamı kötülemiyorum ama bizim bazı bölgelerimiz çok sıkıntılı. Bizim sadece ücrette sıkıntımız yok. Bizim pirimde de sıkıntımız var. Biz tehlikeli işler pirimi istiyoruz. ‘Yok’ diyorlar. Bu adam bakımcı adam. Bu adam ciddi şeylere giriyor. Bu işçi karbon karasına maruz kalıyorsa, bizim ne kadar teknolojimiz yenide olsa bizim bölgelerimizde bu var. Şimdi genel müdür ‘bu fotoğrafı kullanamasın’ diyor da ben sendika başkanıyım kumarda maksat ütmekse ben bunu almak istiyorum sonuna kadar da giderim.” ifadelerini kullandı.

Başkan Topcu, “Ben baş temsilciliğim dönemimde, şube başkanlığı döneminde de içeride zaten bunlarla uğraşıyoruz. Biz buranın havalandırmasını değiştir, bu güvenlik teçhizatları değiştir. Bunlar iyileştiriliyor. Ama insan ne kadar da olsa bunalıyor, bir noktada olsa maskeyi çıkartabiliyor. Çünkü terliyor, sıcak oluyor. Maskeyi çıkardığı an ona maruz kalmıyor. Şimdi siz şunu diyebilirsiniz, ‘İyi diyorsun ama maskeyi de çıkarmayıversin’. Tamamda biz işte pasta, börek yapmıyoruz.” şeklinde konuştu.

Lastikte çalışanın halinden çalışmayan anlamaz.

Açıklamalarını sürdüren Topcu, “Şimdi boş konuşan halkla da ben grev yapıyorum. Çankırılıyım, 53 yaşındayım. Çankırı milliyetçisiyim. Ama kendi halkıma bunu anlatamıyorum. Onlarla grev mücadelesi veriyorum. Lastik işçisi zor şartlarda çalışıyor. Lastikte çalışanın halinden, çalışmayan anlamaz! Otobüste rahatsız oluyorlar. Evine gidiyor adam. Elbisesini dışarı çıkarıyor. Niye? O lastik kokusu kimyasal siniyor üzerine. Eşi rahatsız oluyor, esnaf rahatsız oluyor. Ama para istemeye gelince de, ‘Ya bu başkan, nasıl başkan? Komünist çıktı’ diyorlar. Ben sendikacıyım. Alın terini alma derdindeyim. Adam emek veriyorsa, lastik işçisiyse, sanayi işçisiyse onun karşılığını alacağız.”

Editör: Günnur Şeker