Son yüzyılında zorluklarla ayakta durduğu anlaşılan Çankırı Mevlevîhânesi’nin tarihi geçmişiyle ilgili bilgiler sınırlı düzeydedir. Mevleviliğin kurumlaşmasının ve teşkilat yapısının göstergesi niteliğindeki Konya Mevlâna Müzesi Arşivi’ndeki kayıtları, zaviyenin son postnişinleri hakkında düzenli bilgiler sunmaktadır.

Arşivlerdeki kayıtlara göre son yüzyılda zâviyede sırasıyla; Mehmed Emin Halife, Osman Efendi, Mehmed Râgıb Dede, Şeyh Osman Dede, Mustafa Nûri Dede ve son olarak ta Hasip Dede postnişinlik yapmışlardır. Bahsi geçen isimlerin kısm-ı ekserisi, aynı zamanda medresede de müderristirler.(1)

Çankırı Mevlevihanesi’nin Son Postnişini Hasip Dede Efendi’nin Adile Hanımla evliliğinden 2 evladı oldu.

Kızı Şevkiye Hanım 1931’de, oğlu Şemsettin Bey ise 1987 yılında vefat etti.

Soyadı kanunu ile birlikte “Parlar” soyadını alan Şemsettin Bey, İller Bankasında memuriyete başladı.

İller Bankasından muhasebe müdürü olarak emekli oldu.

Emekli olduktan sonra İstanbul’un Yeşilyurt semtine yerleşen Şemsettin Parlar vefatına kadar bu semtte oturdu.

Şemsettin Bey’in Muzaffer Hanımla evliliğinden Orhan ve Yıldırım isimli 2 erkek evladı dünyaya geldi.

Babası gibi İller Bankasından müdür olarak emekli olan yapan Orhan Bey vefat etti,  diğer oğlu Yüksek Mimar Yıldırım Bey ise Ankara’da hayatını sürdürüyor.

Şemsettin Parlar memuriyetinin yanı sıra musiki ve resimle ilgilendi.

Kanun sanatçısı olan Şemsettin Bey, vefatından sonra ardında birbirinden güzel tablolar bıraktı…Genelde İstanbul temalı resimler yaptı.


Bu tablolardan üç tanesi Ersunan Ailesinde muhafaza edilmektedir.

Şemsettin Parlar’ın en önemli tablolarından birisi Çankırı Mevlevihanesi’nde babası Hasip Dede ile henüz çocukken katıldığı Mevlevi Ayinidir.

Çankırı adına çok önemli bir belge niteliğinde olan bu tablo Çankırı Mevlevihane’sinin yeniden ihyası/inşası halinde mutlaka bu mekânda sergilenmelidir.

Şemsettin Bey ve eşi Muzaffer Hanımın kabirleri İstanbul'da Feriköy Mezarlığında bulunmaktadır.(2)

(1) Doç. Dr. Ahmet Cahid HAKSEVER - Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2012/2, c. 11, Sayı: 22

(2) Sebahat Ersunan Hanımefendi’den alınan bilgiler.