"Ağa oldun, başkan oldun, partiye girdin efendiağa oldun...

Adam olamadın" (Başağa da olamadın)

Kurşana dan çıktım yola, selam verdim sağa sola.

Damlamca deresinden atladım.

Yolu Odun Pazarından, Arastaya düşürdüm.

Mühlüz Tepesinden aşağı, sıktı belimin kuşağı…

....

Pireye vurdum palanı yedi yerinden çektim kolanı..

Karıncaya bindim deveyi kucağıma aldım

Tozu dumana kattım vardım gittim, Bastaklı'nın hanına, 

(Bastaklı’nın hanında, heybem kaldı damında)

O handan  bir at aldım dorudur diye, o at anlıma tepti geri dur diye...

Büyük Caminin minaresini belime soktum borudur diye…

Taş Mescide attılar beni delüdür diye…

...

Çankırı’nın kesme taşlı sokaklarında, Damlamca da, Osmanlı Bayırın da, İmarette, Uzun yolda, Kucaklama Taşında, Sarı Baba da gezerken, yolu, Tatlıçay'dan İstasyona düşürdüm. 

Dayadım sırtımı İstasyon köprüsünün korkuluklarına; seyreyledim Çangırı'yı.

Gâh çıktım Boyalca kaşına seyreyledim alemi;

"Kale yüksekten görünür, dördü de yeşil bürünür, oraya varanlar sevinir."

Gâh çıktım Hıdırlık Tepesine seyreyledim alemi;

"Billur bey yol üstünde, Şıh’ı oturur postunda, ihya etmek kastında."

Gâh çıktım Karatekin Kal’a sına seyreyledim alemi;

"Taş Mescidin yonmadır taşı, helvadır onların aşı, kaditler şehit gardaşı."

Gâh indim "Mızırığın kıyısına" seyreyledi alem beni ve dinledi;

....

“Fakirin geldi divane

Elinde gül dane dane

Yaranbaşı izin kime

İç ağam afiyet olsun

Sohbetiniz kutlu olsun

Başına bağlıyor astar

Gel paşam cemalin göster

Yaranların sohbet ister

İç ağam afiyet olsun

Sohbetiniz kutlu olsun

Kalk gidelim bizim bağa

Selam verdim sola sağa

Al arabı Ahmet ağa

İç ağam afiyet olsun

Sohbetiniz kutlu olsun

Ocak yakar çıra ile

Sohbet yerleri sıra ile

Sıra değil para ile

İç ağam afiyet olsun

Sohbetiniz kutlu olsun.”