Geçen hafta Anadolu Ajansı’nın servis ettiği bir haber üzerine, çok sayıda telefonla arayan ve mail atan hemşerimiz oldu.
Haber benim de dikkatimi çekti ve konuyla ilgili olarak İstanbul Rahmi Koç Müzesi yetkilisini aradım.
…
Önce haberi okumayanlar için, köşemizde paylaşalım:
Atıl Durumdaki Buharlı Lokomotif Müzede Sergilenecek
Çankırı'da yaklaşık 40 yıldır kullanılmayan buharlı lokomotif, Rahmi Koç Müzesinde sergilenmek üzere İstanbul'a gönderildi.
Çankırı'da yaklaşık 40 yıldır kullanılmayan ve 1931'de üretilen buharlı lokomotif, Rahmi Koç Müzesinde sergilenmek üzere İstanbul'a götürüldü.
Rahmi Koç Müze Atölyeleri Müdürü İlhan Akidil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, benzer lokomotiflerinin sayısının çok azaldığını, bunları koruyarak genç nesillere göstermek istediklerini söyledi.
Lokomotifin çalıştığı dönemde ne işe yaradığını detaylı bir şekilde anlatarak müzede sergileyeceklerini ifade eden Akidil, "Lokomotifi atıl durumdan kurtararak gençlerin geçmişi daha iyi anlamalarını sağlayacağız. Gerekli çalışmaların ardından 2 yıl içerisinde lokomotifi sergilemeyi planlıyoruz" dedi.
Akidil, Türkiye genelinden 3 buharlı makine daha aldıklarını, müzeye herkesi beklediklerini kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarında 1931-1973 yıllarında hizmet vermesinin ardından kuruma ait bir depoya konulan buharlı lokomotif, Çankırı Garı'ndan tıra yüklenerek İstanbul'a gönderildi.
Haberin için de hem “gönderildi” hem de “götürüldü” sözcükleri geçiyordu.
Söz konusu lokomotifin Çankırı’dan neden ve nasıl gönderildiğini ya da götürüldüğünü sormuştu Çankırılılar.
Ben de bu soruyu Rahmi M. Koç Müzesi Koleksiyon Sorumlusu Yeşim Anadol Zengin Hanımefendiye yönelttim.
Cevabi maili şöyle:
Metin Bey,
İstemiş olduğunuz bilgiler aşağıdadır. Saygılarımla,
Yeşim Anadol Zengin
Hizmet dışı kalmış ve hurdaya ayrılmış lokomotif TCDD’den kira karşılığı alınıyor.
Mülkiyet devlete ait olarak kalıyor.
Lokomotifler terk edildikleri yerlerden vinçlerle alınıyor.
Özel tırlara yüklenerek İstanbul’a getiriliyor.
Büyük masraflar harcanarak büyük emekler verilerek restore ediliyor.
Sergilenebilir hale getiriliyor ve sonra müzede ziyaretçiler için sergileniyor.
Yok olmakta olan bu eserler bu şekilde milli kültür mirasımıza kazandırılıyor.
İstanbul’dan kalkıp gelip Çankırı’daki lokomotifi yüklenip götürmek, benimde garibime gitmişti…
Öyle ya, Çankırı’da kurulacak bir Açık Hava Müzesinde sergilenebilecek bir lokomotif kuş olup İstanbul’a uçuruluyordu.
Üstelik Çankırı’yı tanıtacağız diye İstanbul’a, Ankara’ya gidip organizasyonlar yapılırken; Çankırı’da mevcut tarihi misyonu olan bir trene neden sahip çıkılmıyordu?
Verilen kısa cevapla mesele anlaşıldı.
Rahmi Koç, "müzesi için kiraladığı treni" alıp götürdü.
Adı kiralama olsa da, giden daha geri gelmez.
Birileri uyudukça daha çooook giden olur ve Çankırı'da yerinde saymaya devam eder...
Ne diyelim?
Koç’um benim
Tükkan senin.