Eşi, Türkiye’nin ilk şehit öğretmenini ve yaşananları anlattı Eşi, Türkiye’nin ilk şehit öğretmenini ve yaşananları anlattı

Ordu’nun Fatsa ilçesinde Roma İmparatorluğu döneminde, milattan sonra 239 yılı civarında dikilen bir mil taşı olan yazıtlı taş eser, bir caminin bahçesinde 56 yıldır oturak olarak kullanıldı. Önemli bir tarihi eser olduğu tespit edilen taş, cami bahçesinden kaldırılarak, Ordu Müzesine götürüldü.

Fatsa ilçesine bağlı Bolaman Mahallesi’nde bulunan ve 1968 yılında yapılan Laleli Merkez Camii’nin temeli kazıldığı esnada bir taş bulundu. O dönem vatandaşlar, taşın üzerinde yazılar olduğu için şüphelendi. Gerekli görüşmeleri sağlayan vatandaşlar bir sonuç alamayınca, yapısı düzgün olduğu için taşı caminin bahçesine yerleştirerek, oturak olarak kullanmaya karar verdi.

Binlerce yıllık tarihin üzerinde oturdular

Vatandaşlar, önemini ve anlamını bilmeden 1970’li yıllardan bu yana oturak olarak kullandıkları taşın üzerinde oturup dinlendi, cemaat ve misafirler burada yıllarca sohbet etti. Ancak mahalle sakinlerinden olan, Fatsa Cahit Zarifoğlu Anadolu Lisesi’nde görevli Edebiyat öğretmeni Aydın Bal, taşın üzerindeki yazıları yıllar sonra yeniden fark edince, Fatsa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Cevat Erbil’e haber verdi. Bunun üzerine Ordu Üniversitesi’nden akademisyenlerin de katılımıyla yapılan ilk incelemelerin ardından, eski Helen ve Latin epigrafyası uzmanı, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Sami Öztürk tarafından da Latince metnin çevirisi yapıldı. Böylece eserin niteliği anlaşıldı.

Geçmişi yaklaşık 1800 yıl öncesine dayanıyor

Roma İmparatorluğu Dönemi’ne ait olan ve milattan sonra 239 yılında yapıldığı tahmin edilen Latince mil taşının üzerinde, İmparator III. Gordianus’un ismi ve unvanları yer alıyor. Taşın üzerinde ayrıca, III. Gordianus’un yolu yenilettiği ve yazıtın sonunda da ikinci mil ibaresi yer alıyor. Bu ibare taşın Roma Dönemi’ndeki yolun başlangıcından yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki bir mesafeye yerleştirildiğini gösteriyor.

“Roma İmparatorluğu’nun bütün topraklarına dikilmiş, yolları, mesafeleri ve güzergahları gösteren ve aynı zamanda imparatoru onurlandıran dikili taşlar"

Ordu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Erken Hıristiyan ve Bizans Sanatları Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olan Doç. Dr. Seçkin Evcim, bulunan taşın önemli bir eser olduğunu ve Karadeniz Bölgesi’nde orneklerini bulmanın zor olduğunu dile getirdi. İncelemelerinin ardından taşın, Roma İmparatoru 3’üncü Gordianus Dönemine ait bir mil taşı olduğunu anladıklarını aktaran Evcim, “Taş, milattan sonra 239 yıllarına ait. Mil taşı, özellikle Roma Dönemi’nde 2 ve 3’üncü yüzyıllarda çok yaygın olarak Roma İmparatorluğu’nun bütün topraklarına dikilmiş, yolları ve güzergahları gösteren ve aynı zamanda yolu yaptıran veya onartan imparatoru da onurlandıran dikili taşlardır. Anadolu’da bunlarla ilgili geniş çaplı çalışmalar yapılmıştır. Biz de hemen önceki yapılan çalışmalara baktık ve bu taşın daha önce yayınlanmadığını belirledik” dedi.

“Taşın bulunması için çok zor bir coğrafya”

Doç. Dr. Seçkin Evcim, “Burada imparatorun, buradan geçen Roma yolunu yenilettiği ile ilgili bir bilgiye yer verilmiş ve ikinci mile ait olduğu belirtilmiş ki bu da Bolaman ve Yalıköy sahillerine denk gelen bir mesafe. Yani Laleli Mahallesi’nden geçen yol Bolaman sahilinden İç Anadolu’ya doğru deva eden Roma yollarının hemen başlangıcında yer alıyordu. Bu açıdan bölgenin Roma Dönemi’ndeki güzergahlarının belirlenmesi ve bu dönemin tarihi hakkında bilgi vermesi açısından önemli bir yazıt, bir de bölge gerçekten bu tip eserlerin bulunması çok zor bir coğrafyaya sahip. O açıdan bunu tespit edebilmek bizim için çok önemli oldu. Bu şekilde Fatsa’nın kültür tarihine de önemli bir eser kazandırılmış oldu” diye konuştu.

Bölgede yine bu tür taşların bulunabileceğini ancak coğrafi zorluklardan dolayı tespitinin zor olabileceğini kaydeden Evcim, insanların bu tür konuda duyarlı olmaları gerektiğini aktardı. Bu tip eserlerin bulunmasını sağlayan yüzey araştırmalarına verilen desteğin önemine değinen Evcim, Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar’a desteklerinden dolayı teşekkür etti.

“Taşın bu kadar eski bir geçmişi olduğunu bilmiyorduk ama şüpheliydik”

Mahalle sakinlerinden İsmail Yıldız, cami bahçesindeki alanı çay içtikleri ve sohbet ettikleri bir yer olarak, mil taşını ise oturmak için kullandıklarını belirterek, “Bunun tarihi anlamı bilmiyorduk ama şüphelendiğimiz için birkaç kere görüşmeler yaptık. Bize tarihinden kimse bahsetmedi. 1968 yılından bu yana taş burada” ifadelerine yer verdi.

“Yazıyı okuyup kimse bizi aydınlatmadı, biz de oturak olarak kullandık”

Caminin yapımından da çalışan ve o günden bu yana cemaatinden olan Mahmut Türkmen, “Bu taş cami temeli yapıldığı esnada çıktı, bu yazıyı fark ettik, görüşmeler yaptık ama netice alamadık. Bu taşın geçmişinden kimse bahsetmedi. Biz de bunu oturak taşı olarak kullandık. Burada sohbet etmek ve gelen misafirleri ağırlamak için kullandık. Oturduk ama biz bunun bu şekilde tarihi bir taş olduğunu bilmiyorduk. Yazıyı okuyup da kimse bizi aydınlatmadı” şeklinde konuştu.

“Kıymetini bilememişiz”

Mahalle sakinlerinden İsmail Tepe ise, “Yıllarca oturak olarak kullandık ama şimdi götürülecek, üzülüyorum. Böyle bir eser elimizden gidiyor ama biz kıymetini bilememişiz” dedi.

Gerekli incelemeler ve görüşmelerin ardından taş, belediye ekipleri ve görevlilerin yardımıyla cami bahçesindeki yerinden alınarak, sergilenmek üzere Ordu Müze Müdürlüğü’ne götürüldü.

Kaynak: iha