Cemal Gürsel’in rahatsızlığı sebebiyle görevden ayrılması üzerine, 28 Mart 1966’da Süleyman Demirel’in Adalet Partisi'nin desteğiyle 5. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Cevdet Sunay (1899-1929), oylamaya katılan 532 milletvekilinin 461'inin oyunu aldı. Diğer adaylar Alparslan Türkeş 11, Celal Bayar 5, Turhan Dilligil 2, İsmet İnönü ise sadece 1 oy alabilmişti…


Sunay’ın 1970'li yılların başında ülkücü öğrencileri kendisine şikâyet eden İnönü’ye; “Canım, onlar komünistlere karşı mücadele eden çocuklar…"dediği rivayet edilir.


24 Nisan 1972 günü Parlamentoda yapılan oylama neticesi çıkan idam kararı, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ca onaylanarak Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972 günü gecesi asılarak idam edilmişlerdi…


5. Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay,seçildikten 3 ay sonra, 26 Haziran 1966 tarihinde Çankırı’ya bir ziyarette bulunur…


Cumhurbaşkanının şehre geleceğini duyan Çankırılılar Valilik ve Belediyenin verdiği gazla hummalı bir hazırlığa koyulur.


Çankırı’nın her tarafı sanki bayram temizliği yapılırcasına pirüpak temizlenir. Cumhurbaşkanının yollarına Çankırılıların evlerinden toplanan halılar serilir…


Devletin en yüksek misafiri Çankırı’ya gelişinde şanına yakışır bir coşkuyla karşılanır.


Nilüfer Zincircioğlu
(rahmetli) karşılama komitesi tarafından Cumhurbaşkanına elindeki çiçekleri takdim ederek “Şehrimize hoş geldiniz” demesi için görevlendirilir.

Türkiye Cumhuriyetinin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın Çankırı ziyaretinin fotoğrafları Çankırı Postası’nda.


Kesilen kurbanın ardından (bugün çürümeye bırakılmış)Orduevinin açılışını yapan Sunay, Çankırılıların kendisine gösterdiği büyük ilgiden pek hoşnut olur.


Vilayetin önündeki karşılamada o yıllarda adıyla anılan hamamı işleten Ebcet Memet (Çimen) önderliğinde bir grup Çankırı esnafı, süsleyip püsleyip şehir turu attırdıkları deveyi Sunay’ın gelişinin şerefine keserler.


Cevdet Sunay, teşekkür için çıktığı kürsüde daha ilk cümlesiyle büyük bir gaf yaparak Çankırılılara “Sayın kasabalılar!” diye hitap eder… Bu duruma çok bozulan Çankırılılar misafire ayıp olmasın diye ses etmezler ama bir kenara da yazarlar.


Sunay, konuşmasının devamında gördüğü ilgi, sevgi ve misafirperverlikten etkilenerek siyasetçi ağzıyla“Bozuk olan Çankırı yollarının yaptırılacağının ve Çankırı’ya tekrar ziyarette bulunacağının” sözünü de verir ve tıpkı karşılandığı gibi yine coşkuyla uğurlanır Çankırı’dan…



Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Çankırı Ziyareti -FOTO GALERİ TIKLA GİT-

Cevdet Sunay’a deve kesenlerin başı olan Ebcet Mehmet, şehirde dolanan ve alay konusu olan kasabalılar muhabbetine kızarak;“sayın kasabalılar” söylemine karşı Cevdet Sunay’a kısa bir mektup döşenerek; “Sayın Cumhurbaşkanım, Çankırı konuşmanızda vilayet olan Çankırı’mızı kasaba olarak telaffuz ettiniz, sesimizi çıkarmadık diye unuttuk sanmayın bize bir özür borcunuz var” yazar…


Mektuba cevap gelmez.


Aradan bir yıla yakın zaman geçer… Çankırı’nın yollarının yapılması için de en ufak bir gelişme olmaz.


Ebcet Mehmet
iyice kızar, hızını alamaz Ankara’nın yolunu tutar ve epey bir uğraş sonrası Çankaya Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkmayı başarır.


Sunay’ın huzuruna çıkan Ebcet Memet kafadan lafa girerek:


“Çankırı’nın bozuk yollarını yaptıracağım diye Çankırılılar söz vermiştiniz, nerdeyse bir yıl oldu ses çıkmadı. Ne oldu bizim yollar Sayın Cumhurbaşkanım?"
diye Sunay’a sorar.


Sunay, hatırlamaz bu olayı… Gülümsemekle yetinir. Umduğu ilgiyi bulamayan Ebcet’e “ne istediğini? sorar.


Ebcet Memet’in kan beynine sıçramıştır ama nerede olduğunun farkındadır. Sitemkâr bir ses ve tavırla:


“Efendi, efendi ben sana bir deve kesmiştim Çankırı’ya geldiğinde. Çankırılılara kasabalılar dedin, bir özür borcun vardı dilemedin, yol sözünün de arkası çıkmadı… Şimdi işte o hatırlamadığın devenin parasını ver de gideyim”
diye çıkışır.


Rahmetli Ebcet Memet devenin parasını Cevdet Sunay’dan alır.


O günden beri dillerde dolaşan bu hikayeyi yazmakta bize düşer.