Dobi Ahmet’in torunu Mehmet Altıner, Çankırı Postası'nda 21 Ocak 2014 tarihinde yayınlanan “Dobi Ahmet ‘mi? Rıza Nergiz’ mi?” başlıklı yazımıza bir mesaj notu düştü.

Bu mesaj üzerine irtibat kurduğumuz Mehmet Altıner, dedesi gibi müzikle iç içe bir isim.

Öğretmen okulunda mandolin çalan Mehmet Altıner, Çankırı’da arkadaşlarıyla kurduğu orkestrada uzun yıllar baterist olarak müzik icra etmiş.

“Maalesef bizlere gerekli ilgi ve saygı gösterilmediği için; sanatçı olamadık, çalgıcı kaldık!” Siteminde haksız değil…

Mehmet Bey 1970 yılında Dedesi Dobi Ahmet’in vefatından önce “Altıner” soyadını almış.


Hüseyin ve Hatice oğlu Dobi Ahmet, 1904 yılında Çankırı merkez Şeyhosman (Bugünki Karatekin) mahallesinde doğdu.

Dobi Ahmet’in 1929 yılında “Fadime Hanımla” evliliğinden “Meliha” adını verdikleri bir kız çocuğu dünyaya gelir.

Meliha Hanım’ın Çankırı’nın dokumacı, kahveci esnafı Tahsin Süslü ile olan evliliğinden de Mehmet (1948) ve Perihan (1946) isimli 2 evladı olur. Meliha Hanımın 2. evliliğinden "Ahmet İlgün" isimli bir erkek evladı daha vardır.

Mehmet Altıner'in "Dedesi Ahmet Altıner ile ilgili söylediklerinden" alınan notlar:

Çocukluğum dedemlerle birlikte geçti. Muhabbetli, neşeli ve iyi kalpli bir insandı.

Rahmetli Dedemde, Anneannemde bizlere karşı çok şefkatliydi.

Dedem Dobi Ahmet’in ilk mesleği demirciliktir.
Gözünün kenarında sıçrayan demir çapağının açtığı yaradan sonra kalan iz vardı.

Bir süre Çankırı şehir kulübünü de işletmiş…

Daha sonraları Pirinç Pazarı'nın Bakırcılar Arastası girişinde bulunan kahveyi çalıştırmıştır.

En son Kadir’in kahvenin karşısında samanpazarında Akkız çalısına giden yolda Demirci arastasının arkasında barakada sigara, ekmek satardı...

Dedemin hocası “Çok iyi saz yapan” Hüsmen ağa diye biriymiş…

Rahmetli 1950’lı yılların başında saz çalmayı bırakmış.

Dedemi ilk ve son kez 60’lı yıllarda ailecek, komşularımızla toplanarak Yeniceköy ovasına pikniğe gittiğimizde saz çalarken gördüm.

Asla çay bahçelerinde saz çalmamıştır!

Evde, aile fertlerinin yanında da katiyen saz çalmazdı.

Komşumuz olan Teksaz Zeki ondan bir şeyler öğrenebilmek için bizim eve gelir, beraber icra ederlerdi. Çalışırken mutlaka kapıyı kapatırlardı.

Dedemin saz ekibi: Sazcı İhsan, Dalavare Ahmet (Mezatçı) Darbukacı, Hüseyin Zevk (Mezarlıkta Simitçi)

Dobi Ahmet dendiğinde ilk akla gelen Çankırı türküsü İmaret’tir.

Dobi Ahmet’in son ikameti Karatekin Mahallesi Kireççi Sokak, 5 numaralı evdi.

Dedemin hem sesi çok güzel, hem de sazı yatık şekilde çalışı çok meşhurmuş.

Düğünlerde ve özellikle Çankırı'ya özgü yakılan yarenlerde çalmış dedem.

En yakın arkadaşları Urgancı Hüseyin(Hüseyin Zevk) ile Dalavere Ahmet(Ahmet Daldal).

Fazla konuşmazdı.

Sigarasını kendi sarardı.

1960 yılında bağırsaklarından rahatsızlandı ve bir ameliyat geçirdi.

1970’de rahmetli oldu, mezarı Sarı Baba’dadır.
Anneannem Fatma Altıner 1966, Annem Meliha İlgün'de 2005 yılında rahmetli oldu.

Kız kardeşim Perihan Hanım, 18. Dönem Çankırı Milletvekili Saffet Sakarya’nın eşidir.



1943/1952 yılları arasında Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen'den oluşan grup türkü derlemek için Anadolu’nun 4 bir köşesine yola çıkarlar…1945'te Çankırı’ya gelirler.

Halil Bedii Yönetken MAKALELER/ÇANKIRI’DA «SOHBET» başlıklı yazısında bu ziyaretten bahseder.

“Çankırı’nın en seçkin sazcıları:
Hüsmen oğlu, Boynu eğri Mahir, Nerkis oğlu Riza ve halen Dobi Ahmet adıyla tanınmış olan Ahmet Altıner’dir. "

1945 yazında Nerkis’in Riza hasta olduğundan kendisinden bir şey kaydedemedik.

Fakat Dobi Ahmet Altıner bize hiç kimseyi aratmadı ve Çankırı’nın eski, orijinal bütün ezgilerini birer birer plağa verdi. Bu sevimli ve değerli halk sanatkârı daha küçük yaşta Hüsmen oğlu zamanında saza başlamış, sonra onu ilerletmiştir.

Kendisine bazen Hüseyin Organcı, ve Ahmet Dalavere refakat ettiler. «Mahi» oyununun ezgisi, topal koşma, kömür gözlüm, sohbet başlangıç ezgisi, Cevherî, Âşık Ömer’den, halay havaları, salıncak türküsü, kaşık havası, diğer bütün yerli anonim türküler, Arap verme ezgileri, bizim Çankırı’da plağa aldığımız ezgilerin başlıcalarındandır.

Deneme heyetimizin mütehassısı, folklor mütehassısımız, Devlet Konservatuarı folklor arşivi şefi Muzaffer Sarısözen Çankırı’da denediğimiz ezgilerden bazılarını notaya alıp, radyo Yurttan Sesler korosuna öğretmiştir. Bu, yerinde alınıp tamamen aslına uygun bir şekilde radyoda Yurttan Sesler seanslarında tek sesli koroya söyletilen yurt ezgileri halkımız tarafından içten bir ilgiyle dinlenmektedir.”


Rahmetli Dedem Ahmet Altıner namı diğer “Dobi Ahmet” Halil Bedii Yönetken Beyin de anlattığı gibi Çankırı türkülerinin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan, Çankırı halk müziğinin kayıt altına (repertuvara) alınmasını sağlayan büyük bir halk sanatçısıdır. Yaşadığı zamanın zor şartlarına rağmen kendisi yazmak ve söylemek suretiyle Çankırı türkülerini başarıyla derlemiştir.

Rahmetli dedem derleme hizmeti karşılığında kesinlikle herhangi bir ücret almamıştır.
Bizlerde bugüne kadar dedem Dobi Ahmet Altıner adına 1 kuruş telif almadık.


Çankırı folkloru, Çankırı halk müziği eserleri  “Ağızdan ağıza, telden tele söylene gelen anonim değimiz yani yazarı, söyleyeni bilinmeyen, halkın birlikte ürettiği, toplumun malı olan değerlerdir."

Bu nedenle, kişiler değil eserler yaşatılmalıdır. Bizden önceki büyüklerimiz üzerlerine düşen görevi yerine getirerek; geçmiş kültürümüzü aslına uygun olarak bugüne taşımışlardır.
Bu konuda dünde , bugünde kim çaba sarf etmişse ve kimin hizmeti geçmişse hepsini saygıyla selamlıyor, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmetler diliyorum…

Faruk Nergiz Beyin açıklamalarıyla ilgili özellikle düzeltmek istediğim bir yanlış var ki; Dedem, Rıza Nergiz’in sazcısı değil, "saz arkadaşı" olabilir…

Rıza Nergiz ve Dedem dâhil Çankırı halk kültürünü yaşadıkları dönemde en güzel şekilde temsil etmiş insanların isimlerinin Valiliğimiz ve Belediyemizce yaşadıkları sokaklara verilmesi arzumuz ve teklifimizdir.

KAÇMA GÜZEL KAÇMA (İmaret türküsü)

Kaçma güzel kaçma ben adam yemem

Hey aman aman aman

Gizli sırlarını ellere demem

 

Yavre yavre yavre

Ateşine yandım

Seni benim sandım

Pek gafil avlandım

 

İmaret de güzellerin malıdır

Hey aman aman aman

Lahuri şal al fistanın gülüdür

 

Hey yavre yavre yavre

Ateşine yandım

Seni benim sandım

Pek gafil avlandım

 

Hey ağalar ben bir Leyla yitirdim

Hey aman aman aman

Mecnun olup dağ başına oturdum

 

Hey yavre yavre yavre

Ateşine yandım

Seni benim sandım

Pek gafil avlandım

 

Benim bir derdimi bine götürdün

Hey aman aman aman

Bir de sen katma da meramın nedir

 

Hey yavre yavre yavre

Ateşine yandım

Seni benim sandım

Pek gafil avlandım

 

Çankırı Türküsü

Kaynak Kişi: Dobi Ahmet Altıner

Derleyen: Muzaffer Sarısözen

TRT Repertuar No: 00857

"Aile Fotoğraflarını temin eden Melih Altıner'e teşekkür ederim."