Yine bir 18 Mart Çanakkale zaferinin yıldönümü. Bugün yine şehitler kahramanlar geçer gözümün önünden. Hayatlarının baharında Vatanları uğruna canlarını feda edenler veya bir uzvunu bırakarak çileli, sıkıntılı ömür sürenler.
---------------------------------------
18 yaşında bıyığı bile terlemeyen Çankırılı Mustafa oğlu Ali. Ezineli Yahya Çavuş’un gönüllü takımına, yani şehitliğe talip olmak için öne fırlayan kahraman hemşehrim.
-----------------------------------------
Evlendikten 3 gün sonra Kazım Karabekir Paşa’nın telgrafı üzerine cepheye koşan Kıyısınlı Mehmet Çavuş. Iğdırı savunmak için tertibat alıp düşmana ilk kuşunu sıkan,akabinde şehit düşen ve çocuğunu bile göremeyen, Ahde vefa gösterilip Iğdır’a Anıtı dikilen kahraman hemşehrim.
---------------------------------------------------------------------
Başkumandanlık meydan muharebesinde alnından yediği kurşunla ağır yaralanan ve genç yaşta malülen emekli edilen, ömrünü engelli, çileli ve sıkıntılarla tamamlayan Teğmen kazım, kahraman hemşehrim.
-------------------------------------------------------------------
Yok,yok bu sefer yazmayacağım, Şehitlerimizin, Gazilerimizin ve Kahramanlarımızın isimlerinin caddelerde sokaklarda yaşatılması hususunu.Çünkü artık iyice anladım ki, Cebine davrananların imar planlarını yırtıp attığı, rüşvetin haramın kolayca kılıf bulabildiği, beytulmala el uzatanların el çabukluğuyla itibarlandırıldığı, suistimalleri dile getirenlerin hakarete uğradığı bir ilde, Şehitlerin, Gazilerin, Kahramanların isimleri değil, ancak Darbecilerin isimleri yaşatılır.