Son yıllarda iyice yaygınlaşan Hekim ve Sağlık çalışanlarına yapılan saldırılara bir yenisi daha eklendi ve Samsunda görev yapan bir hekimimiz yapılan saldırı sonucu hayatını kaybetti.  Saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve Hekimimize Allahtan rahmet diliyoruz.


Başta Tabip odaları olmak üzere diğer Sağlık örgütleri bu olayı protesto etti. Meslektaşların arkadaşlarına sahip çıkması gayet tabi ve takdir edilecek bir davranış, buna kimsenin itirazı olamaz, ama bu şiddet olayını bahane ederek hekimlerin iş bırakması onaylanacak bir davranış değildir ve yanlıştır. Üstelik hekimlerimiz bu olayı alışkanlık haline getirdiler ve her fırsatta iş bırakmaya başladılar.


Hekimlerimizin sık sık yaptıkları iş bırakma eylemleri şimdiye kadar da bir işe yaramadı, son yaşanan olay da bunun en büyük göstergesidir. Oysa her iş bırakma eylemi sayıları onbinleri bulan ve tedavi bekleyen hastalara maddi ve manevi acılar yaşatmaktadır. Bu mağduriyetlerle ilgili haberlerde hiç te az değildir. Aslına bakacak olursanız bu iş bırakma eylemleri de bir nevi şiddettir, en azından manevi şiddettir.


Şiddetin şiddetle önlenemeyeceğini hep söyleriz, ama hiç kulak asmadan hataları tekrar etmeye devam ederiz. Buradan Hekimlere yapılan saldırıları tasvip ettiğim anlamı çıkartılmasın, ama bu sorun muhakkak başka metotlar kullanılarak halledilme yoluna gidilmelidir. Mesela, “Hekimlere neden saldırılır” sorusu muhakkak yetkililer tarafından sorulmalı ve cevabı etraflıca araştırılarak bulunmalıdır. Bu soru aslında biraz daha genişletilerek “Hekimlerin hiç mi kabahati yok ” diye de sorulup cevabı araştırılmalıdır.


Benim kanaatimi soracak olursanız iki tarafta da kabahat vardır, derim. Tek taraflı soru ve cevaplar sorunu çözmez, üstelik  büyütür.  Son zamanlarda psikolojik sorunlar kişileri bayağı agrasifleştirdi ve saldırganlaştırdı. Bu nedenlerden dolayı sokaklarda ve halka açık değişik yerlerde ufak bahanelerle meydana gelen şiddet olaylarında gözle görülür artışlar vardır. Hekimlerde bu olumsuzluklardan payını almış olabilir. Tabi ki bu durumda ki saldırganlar yakalanmalı ve hak ettiği cezalara çarptırmalıdır.


Ben olayları analiz ederken hekimlerin davranışlarının da bu olayları olumsuz etkilediği kanaatindeyim. Evet son yıllarda yapılan reformlarla insanlarımız sağlık hizmeti alımında bayağı yol kat etti. Bunları görmezsek nankörlük etmiş oluruz. Ancak özellikle Acil servisler ve bu servislerde çalışan hekimler hasta psikolojisini iyi anlamadıkları için yanlış davranışlar içinde olmakta, bu yanlış davranışlar maalesef tahrik boyutuna gitmekte ve istenilmeyen olaylar yaşanmaktadır.


Buna  bir örnek olsun diye başımdan geçen bir olayı burada paylaşmak istiyorum. Yaklaşık bir yıl önceydi, sağ dizimde meydana gelen ve uzun zamandır ihmal ettiğim menüsküs yırtığı ve çapraz bağlar sorunu bir boşluğa basmam nedeniyle bir anda beni yürüyemez duruma getirdi ve soluğu Çankırı Devlet Hastanesi Acil servisinde aldım.


Acil serviste bir hekim, bir hasta bakıcı ve iki de hemşire görünmekteydi. Kayıt işlemlerinden sonra hemen oracıkta bulunan bir yatağa uzanıp Hekimi beklemeye başladık. Beklemeye başladık diyorum, çünkü hekim ve ekibi bayağı neşeli bir sohbete koyulmuşlardı ve bizi görecek durumda değillerdi henüz. Baktım iş uzayacak kardeşimi yanlarına gönderdim ve ilgilenilmesini istedim. Biraz sonra hasta bakıcı zannettiğim şahıs yanıma geldi ve şikayetimi sordu. Tabi birden afalladım ve hasta bakıcı zannettiğim insan hekim olabilir mi diyerek göğsünde sallanan kimlik kartını okudum. Meğerse bizim hasta bakıcı zannettiğimiz şahıs hekim olmasa da erkek hemşireymiş. Erkek hemşireyi o ana kadar hiç görmediğimiz için biraz şaşkınlık yaşadık.


Kurnaz ve muhabbetçi Hekim, muhabbeti bölmemek için olsa gerek, Bayan hemşireyi değil de Erkek olan hemşireyi bize muayeneye göndermiş. Erkek hemşire mimikleriyle hekim havası vererek bizi bir güzel muayene etti. Daha sonrada reçeteye bir melhem yazdığını ve hafta içinde uzman hekimin muayene etmesi gerektiğini de söylemeyi ihmal etmedi.


Tabi reçete imza için Muhabbetçi hekime gitti ve şipşak imzalandı. Tahmin ediyorum kurnaz ve muhabbetçi hekim biz kendi sorunumuzla meşgulken, uzaktan bir göz muayenesi yapmış, Köylü olmadığımızı anlamış olsa bile profilimizin ve çapımızın düşük olduğu teşhisini koymuştur diye düşünüyorum. Ama muayene için bayan hemşireyi değil de erkek hemşireyi göndermesinin nedenin yakışıklı olmamdan kaynaklandığından eminim.


Anlattığım olay eksterm bir örnek olabilir veya yaygın bir olay da olabilir. Yetkililer şiddet olaylarını çözmek için yapacakları araştırmalarda olaylara sadece Hekim gözüyle değil Hasta gözüyle de bakmalı ve sorunu çözmek için el atmalıdır. Benim aklıma gelen ilk öneri, Acil servislerde muhakkak ve sürekli olarak bir psikolok bulundurulması, bu servislerin kamera ile kontrol altında bulundurulması ve lakayt tavır içinde bulunan personele derhal müdahale edilmesidir.

 
NOT: Hastalığımın sonucunu merak edenler için belirtmiş olayım. Dizimde ki şişkinliğin artması üzerine reklam olmasın diye ismini vermediğim özel hastane acil servisine başvurdum. Film,Emar gibi tetkikler süratle yapılarak iç kanama teşhisi konmuş ve acilen yapılan ameliyatla bu günlere gelmiş oldum.